Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılı üçüncü çeyreğine ilişkin "Finansal Hesaplar Raporu"nu yayımladı. Raporda yurt içi yerleşik sektörlerin finansal durumuna dair önemli veriler paylaşıldı. Toplam finansal varlıklar 114 trilyon lira olarak açıklanırken, yükümlülükler ise 123 trilyon lira düzeyine ulaştı. Bu rakamlar, Türkiye ekonomisinin toplamda net borçlu bir pozisyonda olduğunu ortaya koyuyor.
Net Finansal Pozisyon Açığı Azaldı
Rapora göre, Türkiye ekonomisinin net finansal pozisyon açığının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYH) oranı önceki döneme kıyasla 6 puanlık bir düşüşle yüzde 23,3 seviyesine geriledi. Bu gelişme, Türkiye ekonomisinin finansal pozisyonundaki açığın bir miktar toparlandığını işaret ediyor.
Sektörel Borçlanma ve Alacak Dengesi
Sektörel bazda incelendiğinde, toplam ekonominin net borçlu pozisyonunu koruduğu, ancak sektörler arasında belirgin farklar olduğu görüldü:
Hane Halkı: Finansal varlıkların büyük kısmı (%60) para ve mevduattan oluşurken, yükümlülüklerin neredeyse tamamını krediler oluşturdu. Bu durum, bireylerin finansal sistemde tasarruf odaklı bir pozisyonda olduğunu gösteriyor.
Finansal Olmayan Kuruluşlar: Bu sektörde, ticari işlemlerden kaynaklanan diğer alacaklar ve borçlar önemli bir yer tuttu. Finansal varlıkların %64'ünü, yükümlülüklerin ise %49'unu bu kalemler oluşturdu.
Genel Yönetim: Kamu sektörü diğer sektörlere borçlu bir pozisyonda bulunurken, hane halkı ve yurt dışı sektörler alacaklı konumdaydı.
Finansal Kuruluşlar: Finansal aracılık görevi gereği dengeye yakın bir net finansal pozisyon sergiledi.
Türkiye’nin Borçluluk Seviyesi Küresel Ölçekte Düşük
Raporda yer alan bir diğer önemli veri, Türkiye'de yerleşik sektörlerin toplam borçluluk oranlarının diğer ülkelere kıyasla düşük seviyelerde olduğuydu. Kredi ve borçlanma senetlerinden oluşan toplam borcun GSYH’ye oranı 2024’ün üçüncü çeyreğinde %92 olarak gerçekleşti. Bu oran, bir önceki çeyreğe göre gerileme kaydetti.
Net Borç Alan Konuma Geçiş
2024’ün üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisi, GSYH’nin %3,4’ü oranında net borç alarak önceki çeyreğe kıyasla farklı bir görünüm sergiledi. Bir önceki çeyrekte toplam ekonomi, GSYH’nin %0,11’i oranında net borç veren bir pozisyondaydı.
Rapor, Türkiye ekonomisinin genel borçluluk ve varlık-yükümlülük dengesi açısından karmaşık bir görünüm sergilediğini ortaya koyuyor. Hane halkının tasarruf eğilimi güçlü kalırken, finansal olmayan kuruluşlar ve genel yönetimin borçlu pozisyonları dikkat çekiyor. Bununla birlikte, borçluluk oranlarının küresel standartlara göre düşük olması, ekonominin olumlu bir yönü olarak öne çıkıyor.
Finansal aracılık sisteminin dengeli bir yapı sergilediği ve ekonominin net finansal pozisyon açığındaki azalma eğilimi, gelecekteki ekonomik planlamalar için umut verici bir sinyal olarak değerlendiriliyor.