Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Temmuz 2024 dönemine ait reel sektörün döviz pozisyonu verilerini açıkladı. Verilere göre, reel kesim net döviz pozisyonu açığı Temmuz ayında 121,4 milyar dolar ile son üç yılın en yüksek seviyesine çıkarken, yükümlülükler de beş yılın zirvesine ulaşmış durumda.
Döviz Varlıkları ve Yükümlülüklerde Artış
TCMB'nin yayımladığı veriler, finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlıklarının Temmuz ayında 23 milyon dolar arttığını gösteriyor. Ancak bu artış, yükümlülüklerin 8 milyar 41 milyon dolar gibi büyük bir artış ile karşılanması sonucu net döviz pozisyonu açığının büyümesine neden oldu.
Net döviz pozisyonu açığı, Haziran 2024 dönemiyle kıyaslandığında 8 milyar 18 milyon dolar artarak 121 milyar 409 milyon dolara yükseldi. Bu, reel sektörün döviz açığının son üç yılın zirvesine çıkmasını sağladı.
Varlık Dağılımı: Mevduatlar ve İhracat Alacakları
Temmuz 2024 döneminde, reel sektörün döviz varlıklarının dağılımına bakıldığında, bir önceki aya göre yurt içi bankalarda bulunan döviz mevduatlarının 1 milyar 410 milyon dolar azaldığı görülüyor. Ancak ihracat alacakları, yurt dışına yapılan doğrudan sermaye yatırımları ve menkul kıymetlerde sırasıyla 945 milyon dolar, 441 milyon dolar ve 47 milyon dolar artış kaydedildi. Bu artışlarla birlikte döviz varlıkları 23 milyon dolar artmış oldu.
Yükümlülük Dağılımı: Krediler ve İthalat Borçları
Yükümlülükler tarafında ise önemli bir artış yaşandı. Bir önceki aya kıyasla yurt içinden sağlanan nakdi krediler, yurt dışından sağlanan nakdi krediler ve ithalat borçlarında sırasıyla 4 milyar 310 milyon dolar, 2 milyar 682 milyon dolar ve 1 milyar 49 milyon dolar artış yaşandı. Bu artışlar, yükümlülüklerin 8 milyar 41 milyon dolar artış göstermesine ve 2019 yılından bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaşmasına neden oldu.
Kısa Vadeli Varlıklar ve Yükümlülükler
Temmuz ayında kısa vadeli varlıklar 137 milyar 894 milyon dolar olarak gerçekleşirken, kısa vadeli yükümlülükler ise 103 milyar 622 milyon dolar oldu. Bu durum, kısa vadeli döviz pozisyonu fazlasının 34 milyar 273 milyon dolar olarak gerçekleşmesini sağladı. Ancak, Haziran 2024 dönemine kıyasla kısa vadeli döviz pozisyonu fazlası 5 milyar 250 milyon dolar azalmış durumda.
Kısa vadeli yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki payı ise yüzde 36 düzeyine çıktı. Bu oran, şirketlerin döviz cinsinden borçlanmalarının kısa vadeli olduğu bir durumu işaret ediyor.
Sonuç ve Değerlendirme
Reel sektörün döviz açığındaki artış, döviz yükümlülüklerinin varlıklara oranla hızla arttığını ve döviz riskinin ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Yükümlülüklerin özellikle krediler ve ithalat borçlarından kaynaklanması, dövizle borçlanan firmaların döviz kurlarındaki dalgalanmalara karşı daha savunmasız hale geldiğini ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemlerde bu trendin devam etmesi, firmaların finansal durumunu zorlayabilir ve döviz riski yönetimi konusunda daha dikkatli adımlar atılmasını gerektirebilir.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin döviz rezervleri ve ekonomik dengeleri üzerinde de etkiler yaratabileceği için ekonomik analizlerde dikkate alınması gereken önemli bir konu olarak öne çıkıyor.