ABD ekonomisi, 2024 yılına borç limiti tartışmalarıyla başladı. 2025 yılına kadar askıya alınan borç limitinin yeniden yürürlüğe girmesi, Washington’da siyasi çekişmeleri yeniden alevlendirdi. Ülkenin 36,1 trilyon dolara ulaşan borç yükü, hem ulusal ekonomi hem de küresel piyasalar için önemli riskler barındırıyor.
Borç Limiti Krizi Yeniden Gündemde
Borç limiti, ABD federal hükümetinin toplam borçlanma sınırını belirliyor. Bu sınıra ulaşılması durumunda, hükümet yalnızca mevcut nakit ve gelirleriyle harcamalarını sürdürebiliyor. Limitin artırılması için Kongre onayı gerekiyor. Ancak Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki fikir ayrılıkları, bu süreci sık sık siyasi bir çıkmaza dönüştürüyor.
ABD'de borç limitine ilişkin krizler geçmişte de yaşanmış olsa da, bu kez durum daha kritik bir hal almış durumda. Hazine Bakanlığı’nın ocak ayı ortalarında limite ulaşılacağını öngörmesi, piyasalarda endişe yaratıyor. Temerrüt riski, ABD'nin kredi notunun düşürülmesine, tahvil faizlerinin yükselmesine ve ekonomik belirsizliklere yol açabilir.
Trump ve Borç Limiti Tartışmaları
ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, borç limiti konusunun kendi dönemine kalmasından rahatsız. Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, 2023'te Kongre tarafından alınan kararı eleştiren Trump, bu durumun "ABD tarihinde alınan en aptalca siyasi kararlardan biri" olduğunu ifade etti.
Trump, eski Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy’yi hedef alarak, “Bu, Biden’ın sorunu olmalıydı, bizim değil. Şimdi bu yükü biz üstlenmek zorunda kalıyoruz,” dedi. Kongre'nin geçici bütçeye borç limitine dair bir düzenleme eklememesi, Trump’ın eleştirilerinin odağında yer aldı.
Hazine Bakanı Yellen'dan Uyarı
Hazine Bakanı Janet Yellen, geçtiğimiz hafta Kongre’ye gönderdiği mektupta borç limitine ilişkin acil bir çözüm çağrısında bulundu. Yellen, ABD’nin finansal itibarının korunması için Kongre'nin hızlı adım atması gerektiğini vurguladı.
Yellen, "Hazine, ocak ayının ortasında yeni borç limitine ulaşılacağını ve bu tarihten sonra olağanüstü önlemlerin alınması gerekeceğini öngörüyor," dedi. Ancak bu önlemler, yalnızca sınırlı bir süre için geçici rahatlama sağlayabiliyor.
Küresel Ekonomi İçin Olası Sonuçlar
Analistler, ABD'nin temerrüde düşmesinin yalnızca ulusal ekonomiyle sınırlı kalmayacağını, küresel piyasalarda da dalgalanmalara yol açacağını belirtiyor. ABD’nin borç ödemelerini aksatması, doların küresel güvenli liman statüsünü zedeleyebilir ve uluslararası yatırımcıların risk iştahını azaltabilir.
2011 yılında benzer bir kriz yaşanmış ve Kongre, temerrüt tarihinden yalnızca iki gün önce borç limitini artırma kararı almıştı. Ancak bu durum bile piyasaları altüst etmiş ve ABD'nin kredi notunun ilk kez düşmesine yol açmıştı.
Borç Limiti Nedir ve Neden Tartışılıyor?
Borç limiti, ABD hükümetinin borçlanabileceği üst sınırı ifade ediyor. Bu limit, Kongre tarafından belirleniyor ve hükümet harcamalarının onaylanan seviyelerde devam etmesini sağlıyor. Ancak borç limiti, federal bütçe tartışmalarında bir pazarlık aracı olarak kullanılıyor.
Cumhuriyetçiler genellikle harcamaların kısılmasını talep ederken, Demokratlar sosyal güvenlik ve sağlık programlarının korunmasında ısrar ediyor. Borç limiti, bu ideolojik çatışmaların odak noktasında yer alıyor.
Çözüm Arayışları
ABD Kongresi, borç limiti krizlerini çözmek için tarih boyunca 78 kez müdahalede bulundu. Ancak bu kez çözümün daha karmaşık olacağı düşünülüyor. Mart ayında süresi dolacak geçici bütçenin ardından Kongre'nin uzun vadeli bir çözüm bulması gerekecek.
Uzmanlar, Kongre'nin zamanında adım atmaması durumunda hem ABD'nin hem de küresel ekonominin ağır bedeller ödeyebileceği uyarısında bulunuyor.
ABD ekonomisinin geleceği, Kongre’nin alacağı kararların hızına ve kapsamına bağlı olacak. Bu nedenle, borç limiti tartışmaları önümüzdeki dönemde Washington’un en sıcak gündem maddesi olmaya devam edecek.