Ekonomist Mahfi Eğilmez, son yıllarda hızla artan konut fiyatlarının arkasındaki temel nedenleri kaleme aldı. Eğilmez, Türkiye’de konutun artık bir “barınma hakkı” olmaktan çıkıp “yatırım aracına” dönüştüğünü belirterek, ekonomi politikalarındaki yanlış yönelimlerin piyasayı bozduğunu söyledi. “Ekonomi, kahvehanelerde konuşulan fikirlerin deneneceği bir alan değildir.” diyen Eğilmez, 2021 sonrası düşük faiz politikalarının yarattığı sonuçlara dikkat çekti.
“Konut Fiyatları, Enflasyonun Üzerinde Arttı”
Eğilmez, Merkez Bankası’nın 2021 yılında enflasyon yükselirken faiz indirimine gitmesinin ekonomik dengeleri altüst ettiğini vurguladı. Yazısında, bu kararın enflasyon ve döviz kurunu tetiklediğini, tasarruf sahiplerini de gayrimenkule yönelttiğini belirtti: “Yatırımcılar, reel faizin negatif hale geldiğini görünce birikimlerini konuta yönlendirdi. Arzın sınırlı olduğu bu dönemde talep patlaması fiyatları astronomik seviyelere taşıdı.” Eğilmez, Türkiye’de konut arzının yetersiz, nüfus artışının yüksek ve göç etkisinin belirgin olduğunu, bu durumun gayrimenkulü “güvenli liman” haline getirdiğini ifade etti. Ünlü iktisatçı, 2021 sonunda başlayan düşük faiz politikasının sadece konut sektörünü değil, genel fiyat istikrarını da bozduğunu belirtti: “Yanlış ekonomi politikası uygulaması, yalnızca enflasyonu değil, konut ve kira bedellerini de içinden çıkılması güç bir noktaya taşıdı. İki yılda yaratılan bu dengesizlik, hâlâ düzeltilemiyor.” Eğilmez, konut fiyat endeksleri üzerinden yaptığı analizlerde, fiyat artışlarının çoğu zaman TÜFE’nin çok üzerinde gerçekleştiğini, bunun da gelir dağılımını bozarak barınma krizini derinleştirdiğini vurguladı.
💬 “Konut, Yatırım Değil, Barınma Hakkıdır”
Mahfi Eğilmez, yazısında konutun finansal bir araç haline gelmesinin toplumsal sonuçlarına da dikkat çekti: “Konut, bir yatırım değil, barınma aracıdır. Ancak para politikası yanlış yönetilirse, konut birikimin depolandığı bir varlık haline gelir. Bu da orta ve alt gelir gruplarını barınma hakkından uzaklaştırır.” Eğilmez’e göre, konut krizinin kalıcı çözümü için arzın artırılması, istikrarlı para politikası izlenmesi ve yatırım amaçlı alımların caydırılması gerekiyor. Eğilmez, yazısını şu uyarıyla noktaladı: “Ekonomi, kahvehanelerde konuşulan konuların deneneceği bir deneme tahtası değildir. Yanlış politikalar, sadece rakamları değil, milyonların yaşamını etkiler.”
