Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılı mayıs ayına ilişkin Konut Fiyat Endeksi verilerini açıkladı. Veriler, konut piyasasında uzun süredir devam eden yukarı yönlü fiyat hareketlerinin reel olarak yavaşladığını ortaya koydu. Artan maliyet ve talep baskılarına rağmen, konut fiyatlarındaki yıllık artış oranı ilk kez enflasyonun altında kaldı.
Nominal Artış Sürüyor, Reel Getiri Negatif
Mayıs ayında Konut Fiyat Endeksi, bir önceki aya göre yüzde 2,3 oranında arttı. Yıllık bazda nominal artış ise yüzde 43,2 seviyesinde gerçekleşti. Ancak, aynı dönemdeki yıllık enflasyon oranı yüzde 48,4 olarak ölçülünce, konut fiyatlarındaki reel (enflasyondan arındırılmış) artış negatife döndü. Buna göre, konut fiyatları enflasyona göre yüzde 3,5 oranında geriledi. Bu gelişme, uzun süredir yatırımcısına yüksek getiri sağlayan konut piyasasında trendin kırılabileceğine işaret ediyor. Uzmanlara göre, konut fiyatlarının ilk kez enflasyona yenik düşmesi, özellikle yatırım amaçlı konut talebini azaltabilir.
İstanbul’da Fiyat Artışı Yavaşladı
Üç büyük il özelinde değerlendirildiğinde, İstanbul’da konut fiyatları yıllık bazda yüzde 39,7 artarken, Ankara’da bu oran yüzde 48,3, İzmir’de ise yüzde 44,1 olarak açıklandı. Böylece İstanbul, fiyat artışı açısından ilk kez diğer büyük şehirlerin gerisinde kaldı. İstanbul’da konut fiyatlarındaki artışın enflasyonun altında kalması, hem arz-talep dengesindeki daralma hem de krediye erişimdeki zorluklara bağlanıyor. Ankara ve İzmir’de ise kentsel dönüşüm ve yeni konut projelerinin etkisiyle daha canlı bir seyir gözlendi.
“Getiri İçin Konut Dönemi Sona Eriyor” Uyarısı
Gayrimenkul ekonomistleri, özellikle yatırımcı açısından konut piyasasında cazibenin azaldığını vurguluyor. TCMB verileri, kira gelirinin dışında yalnızca değer artışı beklentisiyle konut satın alan kesimin, artık reel bazda kazanç sağlayamayabileceğine dikkat çekiyor. Konut kredilerine erişimdeki sınırlamalar, artan faiz oranları ve sıkı para politikası, talebi ciddi biçimde frenliyor. Sektör temsilcileri, konut piyasasının önümüzdeki dönemde daha dengeli bir seyir izleyebileceğini belirtiyor. Kira artışlarındaki sınırlama, yeni konut üretimindeki maliyet baskıları ve hükümetin dar gelirliye yönelik konut projeleri gibi etkenler, arz-talep dengesini yeniden şekillendirebilir.
Konut piyasasında hızlı yükseliş döneminin sona erdiğine işaret eden bu tablo, hem yatırımcılar hem de ilk kez ev sahibi olacak vatandaşlar için kritik bir dönemin başlangıcı olabilir. Özellikle reel kazanç hedefi olan kesimin, bundan sonraki süreçte daha temkinli hareket etmesi bekleniyor.