Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, kredi politikalarına ve enflasyonla mücadele sürecine ilişkin yaptığı değerlendirmelerde, kredi limitlerinin 2026 yılı boyunca büyük ölçüde korunmasını beklediklerini söyledi. Akten’e göre, kredi kısıtlamaları enflasyonla mücadelede kritik bir araç olmaya devam edecek ve hızlı bir gevşeme riskleri beraberinde getirebilir. Reuters’a konuşan Akten, enflasyonla mücadelede kararlılığın korunması gerektiğini vurgulayarak, kredi limitlerinin kısa vadede kaldırılmasının doğru olmayacağını ifade etti. Akten, limitlerin tamamen kaldırılması yerine rasyolarda ve uygulamalarda sınırlı esneklikler yapılabileceğini belirterek, bunun daha sağlıklı bir geçiş sağlayacağını söyledi. Bankaların aşırı kredi genişlemesinin enflasyonu körükleyebileceğine dikkat çeken Akten, kredi büyümesinin kontrollü ve kademeli ilerlemesi gerektiğini vurguladı. Aksi halde, geçici rahatlamaların bir sonraki yıl aynı sorunları yeniden doğurabileceğini ifade etti.
Enflasyon ve Faiz Beklentisi
Akten, yıl başında yüzde 44 seviyelerinde olan enflasyonun yılı yüzde 31–31,5 bandında tamamlamasını beklediklerini belirterek, bu gerilemenin önemli bir kazanım olduğunu söyledi. Ancak kalıcı düşüş için sürecin devam etmesi gerektiğinin altını çizdi. Önümüzdeki döneme ilişkin öngörülerini paylaşan Akten, aylık enflasyon artışlarının yaklaşık yüzde 1,5 seviyesinde seyretmesi halinde, 2026 sonunda enflasyonun yüzde 25 civarına, politika faizinin ise yüzde 32 seviyelerine gerileyebileceğini ifade etti.
Mevduat Faizleri Neden Yüksek?
Politika faizindeki indirimlerin kredi ve mevduat faizlerine birebir yansımadığını belirten Akten, bunun temel nedenlerinden birinin TL mevduat rasyosu olduğunu söyledi. Bankaların bu rasyoya uyum sağlama zorunluluğunun, mevduat faizlerini politika faizinin üzerinde tutabildiğini dile getirdi. Son üç ayda politika faizinde yaşanan düşüşün maliyetlere ancak yaklaşık yüzde 60’ının yansıdığını belirten Akten, bu sürecin zamanla daha net hissedileceğini kaydetti. TCMB’nin daha dinleyici ve esnek bir yaklaşım benimsediğini ifade eden Akten, her ne kadar rasyoların bankalar üzerinde periyodik stres yarattığını kabul etse de, mevcut regülasyonların geçmiş dönemlere kıyasla daha yönetilebilir olduğunu söyledi. Akten, en büyük rahatlamanın ise enflasyonun kalıcı şekilde düşmesiyle sağlanacağını vurguladı.
Kredi Büyümesi ve 2026 Görünümü
Akten, son 2–3 yılda kredi büyümesinin genellikle enflasyonun altında kaldığını, ancak 2025’te limitlere tabi olmayan alanlar sayesinde kredi büyümesinin enflasyonun üzerine çıktığını belirtti. Özellikle bireysel kredi kartları, konut kredileri ve KMH ürünlerinin bu artışta etkili olduğunu söyledi. 2026 yılına ilişkin beklentilerde ise TL kredi büyümesinin dengeli şekilde ve enflasyonun üzerinde seyretmeye devam edeceğini öngören Akten, aktif kalitesi risklerinin yakından izleneceğini, faizlerin düşmesiyle birlikte net faiz marjı ve sermaye kârlılığında iyileşme beklediklerini ifade etti.
