14 Aralık 2025
weather
10°
42,7031 %0.23
50,1678 %0.06
57,0934 %-0.02
90.277,23 %0.06
5.902,25 0,77
FinansTaksi Eko Gündem Zengin ile fakir arasındaki uçurum derinleşiyor: Türkiye’nin gelir haritası netleşti

Zengin ile fakir arasındaki uçurum derinleşiyor: Türkiye’nin gelir haritası netleşti

Türkiye’nin iller arası ekonomik dengeleri yeniden şekilleniyor. Kişi başına düşen gelir, üretim kapasitesi ve vergi performansı gibi kriterler baz alındığında İstanbul, Kocaeli ve Ankara en zengin iller arasında öne çıkarken; Ağrı, Muş ve Şırnak gibi şehirler en düşük gelir grubunda yer alıyor. Bölgesel kalkınma farklarının arttığı tablo, sosyoekonomik politikaların yeniden gözden geçirilmesini gündeme taşıyor

Türkiye genelinde kişi başına düşen gelir, harcama düzeyi ve vergi tahsilatı gibi ekonomik göstergeler baz alınarak yapılan değerlendirmelerde, iller arasındaki ekonomik uçurum giderek daha görünür hale geldi. Verilere göre İstanbul, Kocaeli ve Ankara en zengin iller olarak öne çıkarken; Ağrı, Şırnak ve Muş gibi Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri ise en düşük ekonomik performansa sahip bölgeler arasında yer aldı.

En Zengin İller: Marmara Zirvede

Ekonomik büyüklük açısından İstanbul, Türkiye’nin açık ara lideri konumunda. Kişi başına düşen gelir, üretim kapasitesi, ihracat hacmi ve finans sektörü yoğunluğu gibi kriterlerle değerlendirildiğinde, İstanbul’un Türkiye ekonomisine sağladığı katkı birçok ülke ekonomisini geride bırakıyor. Kocaeli ise sanayi ve ihracat gücüyle İstanbul’un hemen arkasında geliyor. Otomotiv, kimya ve demir-çelik sektörlerinde güçlü bir üretim altyapısına sahip olan şehir, organize sanayi bölgeleri ve limanları sayesinde ekonomik performansını sürekli yukarı taşıyor. Ankara ise başkent olmasının yanı sıra kamu yatırımları, eğitim ve sağlık gibi hizmet sektörleriyle yüksek gelir düzeyine sahip iller arasında yer alıyor. Ayrıca savunma sanayisindeki büyüme de kenti ekonomik olarak öne taşıyan faktörlerden biri.

En Fakir İller: Gelir ve Fırsat Eşitsizliği Derinleşiyor

Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri, işsizlik oranları, düşük sanayi altyapısı ve sınırlı yatırım imkânları nedeniyle kişi başına düşen gelir açısından listenin en alt sıralarında yer alıyor. Ağrı, Muş, Şırnak, Bitlis ve Hakkâri gibi illerde ekonomik faaliyetler büyük ölçüde tarım, küçükbaş hayvancılık ve kamu istihdamına dayanıyor. Bu bölgelerde sanayi yatırımlarının sınırlı olması, özel sektör girişimciliğinin düşük seviyede kalmasına neden oluyor. Eğitim seviyesinin ve kadın istihdamının düşüklüğü, ekonomik büyümenin önündeki başlıca engeller arasında yer alıyor.

İç ve Doğu Anadolu Sıkışmış Bölgeler

Sivas, Yozgat, Bayburt, Ardahan gibi İç Anadolu ve Doğu Karadeniz şehirleri ise tam ortada yer alıyor. Bu iller, gelir düzeyi açısından ne zengin bölgelerle ne de en fakir illerle yarışabiliyor. Kırsal kalkınma programları ve bölgesel teşvikler, bu illerin önümüzdeki yıllarda gelişme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.

Gelir Dağılımındaki Eşitsizlik Ne Anlama Geliyor?

Kişi başına düşen gelirdeki dengesizlikler, yalnızca ekonomik değil, sosyal ve politik sonuçlar da doğuruyor. Yatırım, eğitim, sağlık ve altyapı gibi temel kamu hizmetlerine erişimdeki dengesizlikler, bölgesel göçleri artırıyor ve büyük şehirlerdeki işsizlik ve konut krizini derinleştiriyor. Bu tablo, bölgesel kalkınma stratejilerinin güncellenmesini ve özellikle üretken yatırımın Anadolu’nun doğusuna yönlendirilmesini zorunlu kılıyor. Sanayi kümelenmeleri, teşvik politikalarının yeniden düzenlenmesi ve genç nüfusun istihdam edilebilirliğinin artırılması, önümüzdeki dönemin öncelikli başlıkları olacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *