Türkiye'nin önde gelen gıda üreticilerinden biri olan Pakun Üretim Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., mali sıkıntılar nedeniyle Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'ne konkordato talebinde bulundu. 2023 yılında Fortune 500 listesinde yer alarak ülkenin en büyük sanayi kuruluşlarından biri olarak dikkat çeken şirket, yaşadığı finansal darboğazın ardından konkordato sürecine geçmek zorunda kaldı.
Pakun, 50 farklı ülkeye yaptığı ihracatla yalnızca iç piyasada değil, uluslararası arenada da önemli bir oyuncu konumundaydı. Ancak artan ekonomik zorluklar, yükselen finansman maliyetleri ve sektördeki daralma, şirketin mali dengesini bozarak bu noktaya gelmesine neden oldu.
Halka Arz Başvurusu ve Sonrası
Pakun'un mali sıkıntıları, 2023 yılının son çeyreğinde daha görünür hale geldi. Ekim ayında halka arz için Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK) başvuru yapan şirket, yatırımcılardan büyük ilgi görmeyi hedeflemişti. Ancak yalnızca üç ay içinde şirket, finansal yükümlülüklerini yerine getiremeyecek bir noktaya ulaştı.
Şirket yetkilileri, halka arz sürecinin ardından artan ekonomik belirsizliklerin ve yüksek finansman maliyetlerinin Pakun'u ağır bir borç yükü altına soktuğunu belirtti. Ayrıca sektör genelindeki daralma ve girdi maliyetlerindeki artış da bu krizi derinleştiren faktörler arasında yer alıyor.
Konkordato Süreci
Pakun'un konkordato talebi, şirketin mali durumunun yeniden yapılandırılmasına olanak sağlamak ve borçlarını ödeyebilmesi için bir süre tanımayı amaçlıyor. Konkordato süreci kapsamında atanan komiser heyeti, şirketin mevcut mali tablolarını inceleyerek, mahkemeye detaylı bir rapor sunacak.
Bu süreçte, Pakun’un borçlarını yeniden yapılandırması ve faaliyetlerini sürdürebilmesi için alacaklılarla yapılacak görüşmeler kritik bir öneme sahip olacak. Şirketin konkordato sürecinin başarıyla tamamlanması durumunda faaliyetlerine devam edebilmesi mümkün olacak. Ancak mahkeme kararının olumsuz olması durumunda, iflas süreci başlatılabilir.
Ekonomik Zorluklar ve Kritik Karar Süreci
Pakun’un yaşadığı mali darboğaz, yalnızca şirket için değil, aynı zamanda sektördeki diğer oyuncular için de bir uyarı niteliğinde. Yükselen faiz oranları, enerji maliyetlerindeki artış ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, yalnızca Pakun’u değil, Türkiye’nin birçok sanayi kuruluşunu zor bir süreçle karşı karşıya bırakıyor.
Pakun’un geleceği ise büyük ölçüde mahkemenin Nisan ayında vereceği karara bağlı olacak. Konkordato sürecinin başarıyla tamamlanması durumunda, şirketin yeniden yapılandırılarak piyasada güçlü bir şekilde yer alması mümkün olabilir. Aksi takdirde, iflas süreci kaçınılmaz hale gelecek.
50 Yıllık Bir Miras Tehlikede
Türkiye’nin en köklü gıda şirketlerinden biri olan ve sektöre 50 yılı aşkın bir süredir hizmet veren Pakun, bu süreçte yalnızca finansal değil, aynı zamanda kurumsal itibarını da korumaya çalışıyor. Şirket yetkililerinden yapılan açıklamalarda, "Pakun’un mevcut ekonomik sıkıntıları aşarak hem çalışanlarına hem de ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğine olan inancımız tamdır" ifadelerine yer verildi.
Pakun'un konkordato süreci, yalnızca şirketin geleceği açısından değil, sektördeki genel ekonomik dengenin korunması açısından da yakından takip ediliyor. Nisan ayında mahkemenin vereceği karar, şirketin kaderini belirleyecek en kritik dönemeç olarak öne çıkıyor.
Bu gelişme, Türkiye’deki şirketlerin ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldığı bir dönemde, sanayi kuruluşlarının finansal dayanıklılığına dair önemli sorular ortaya çıkarıyor. Pakun'un yaşadığı bu süreç, diğer şirketlere de mali yönetim ve risk planlaması açısından ders niteliğinde olabilir.
