TCMB’nin “İstihdamda Sektörel Kaymalar ve Çalışan Geçişleri” başlıklı analizinde, 2024 Mayıs – 2025 Mayıs döneminde toplam istihdamın yüzde 1,2 arttığı, ancak bu artışın sektörel olarak farklılaştığı belirtildi. Sanayi sektöründe istihdam 157 bin kişi azalırken, hizmetlerde 258 bin kişilik artış yaşandı. İnşaat sektörü de 83 bin yeni istihdamla bu eğilime eşlik etti.
Sanayide Düşüş, Hizmette Yükseliş
Analizde, sanayi sektörünün istihdamdaki payının giderek azaldığı ve hizmet sektörünün ağırlık kazandığı vurgulandı. Bu yapısal değişimin teknoloji, tüketici tercihleri ve küresel rekabetin etkisiyle dünyada da benzer şekilde yaşandığına dikkat çekildi. Türkiye’de hizmetlerin istihdamdaki payı yüksek gelirli ülkelerle karşılaştırıldığında hâlâ düşük olsa da, bu yakınsama sürecinin sürdüğü ifade edildi.
İşten Ayrılanlar Hızla İş Buluyor
Analiz, istihdam hareketliliğinin yoğunlaştığını da ortaya koydu. 2024 Mayıs ayında işini kaybeden yaklaşık 835 bin kişiden yüzde 67’si bir yıl içinde yeniden iş buldu. Bu oran, işgücü piyasasının esnek ve canlı bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. İmalat sanayisinden ayrılan çalışanlarda ise bu oran yüzde 68 ile genel ortalamaya paralel seyretti.
Geçişin Yönü: Sanayiden Hizmete
Sanayi sektöründen ayrılan çalışanların yüzde 49’u hizmetler sektörüne geçti. Bu durum, sanayide istihdam daralmasına rağmen diğer sektörlerin istihdam yaratma kapasitesinin güçlü olduğunu ortaya koydu. Geri kalan geçişlerin yüzde 34’ü sanayinin alt kollarına, yüzde 15’i ise inşaat sektörüne yöneldi.
2024, İş Değişiminde Rekor Yıl Oldu
Verilere göre, 2024 yılı işten işe geçiş oranının en yüksek olduğu yıllardan biri olarak kayıtlara geçti. Mayıs 2024’te işten ayrılanların %67’si bir yıl içinde yeni bir işe girdi. Bu oran pandemi sonrası hızlı toparlanma yılı olan 2020 hariç tutulduğunda, son yılların en yüksek düzeyi oldu.
TCMB Ne Diyor?
Merkez Bankası, analizinde şu değerlendirmeye yer verdi: “2025’te sanayi sektörünün istihdam içindeki payı azalırken, hizmetler sektörününki arttı. Bu değişimin Türkiye’nin ekonomik kalkınma süreciyle birlikte orta ve uzun vadede süreceğini ve istihdam yapısının yüksek gelirli ülkelere daha çok benzeyeceğini öngörüyoruz.”