stanbul’da yaşam maliyeti katlanarak artmaya devam ediyor. İstanbul Planlama Ajansı (İPA), Temmuz 2025'e ait "Yaşam Maliyeti Araştırması"nı yayımladı. Rapora göre, İstanbul'da dört kişilik bir ailenin ortalama aylık yaşam maliyeti 96.559 TL’ye yükseldi. Bu rakam, bir yıl öncesine göre yüzde 45,15’lik artışı temsil ediyor. Haziran 2025’e kıyasla ise yaşam maliyetinde yüzde 3,35’lik bir artış gözlemlendi. 2024 yılı Temmuz ayında aynı ailenin yaşam maliyeti 66.933 TL iken, aradan geçen bir yılda bu tutara yaklaşık 30 bin TL eklendi. Raporda, sadece son dört ayda İstanbul’da yaşam giderlerinin 9.106 TL arttığına dikkat çekildi. Mart 2025’te 87.453 TL olarak ölçülen yaşam maliyeti, kısa sürede ciddi bir sıçrama gösterdi.
Asgari Ücret Yetersiz Kalıyor
İPA verilerine göre, asgari ücretle çalışan iki ebeveynden oluşan bir ailenin toplam geliri, İstanbul’daki yaşam maliyetinin sadece yüzde 44’ünü karşılayabiliyor. Bu da her ay yaklaşık 54 bin TL’lik gelir açığı anlamına geliyor. Barınma, gıda, ulaşım ve enerji gibi temel harcamalardaki artış, özellikle sabit gelirli haneleri derinden etkiliyor.
İPA Genel Sekreteri’nden Çarpıcı Mesaj
Hakkında süren dava nedeniyle tutuklu bulunan İstanbul Planlama Ajansı Genel Sekreteri Buğra Gökce, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yüksek enflasyonun artık bir “beka” meselesi haline geldiğini vurguladı. Gökce, “Enflasyonla mücadele bir beka sorunudur. Bunun için demokrasiye, hukuka, kamucu tasarrufa ve planlı bir yönetime ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
İstanbul'da Yaşamak Artık Sadece Zenginlere Mi?
Uzmanlar, artan yaşam maliyetlerinin orta ve dar gelirli kesimlerin İstanbul’da barınma hakkını fiilen elinden aldığını belirtiyor. Bu tablo, kentin sosyal dokusunda derin çatlaklara neden olabilecek boyutlara ulaşmış durumda. Ekonomistler, İstanbul gibi büyük kentlerde kamusal politikaların devreye girmemesi halinde sosyal eşitsizliklerin daha da büyüyeceğini öngörüyor. Sonuç olarak, İPA’nın verileri yalnızca rakamları değil; derinleşen ekonomik sorunları ve sosyal adaletsizliği de gözler önüne seriyor. İstanbul’da yaşamak artık sadece gelir seviyesi yüksek kesimlerin sürdürebileceği bir “lüks” haline gelmiş durumda.