Türkiye’de işsiz kalan vatandaşlara destek sunmak amacıyla 2000 yılında kurulan İşsizlik Sigortası Fonu, 2025 itibarıyla temel işlevinden hızla uzaklaşmış görünüyor. Son düzenlemeyle birlikte fonun işverene aktarılabilecek kısmı yüzde 30'dan yüzde 50’ye çıkarıldı. Bu gelişme, fonun çalışan yerine sermaye lehine kullanıldığı eleştirilerini yeniden alevlendirdi.
Fon Büyüyor, Fakat İşsiz Yararlanamıyor
2024 yılında İşsizlik Sigortası Fonu’nun toplam varlığı yaklaşık yüzde 82 oranında artarak 359 milyar liraya ulaştı. Ancak aynı yıl işsiz kalan yurttaşlara yapılan ödeme sadece 45,7 milyar lira ile sınırlı kaldı. Buna karşılık işverenlere sağlanan teşvik ve destek ödemeleri 71 milyar liraya çıktı. Böylece fonun yaklaşık yüzde 20’si doğrudan patronlara aktarılmış oldu. Fonun bir diğer dikkat çeken kalemi ise işverenlere yönelik diğer destekler. Aktif işgücü programları kapsamında işverenlere 30,8 milyar lira, işbaşı eğitim programları için 22,1 milyar lira, konkordato kapsamındaki işletmelere ise 125 milyon liraya yakın ödeme yapıldı. Tüm bu kalemler bir araya geldiğinde işverenlere 2024 yılı boyunca toplamda 124 milyar lira kaynak sağlandığı görülüyor.
İşsizlerin Yarısı Maaş Dahi Alamıyor
2002 yılından bu yana işsizlik maaşı için başvuran 21,6 milyon kişiden yalnızca 11,6 milyonu ödeme alabildi. Başvuranların yaklaşık yarısı, prim günü, son işten çıkış nedeni veya başvuru süresi gibi gerekçelerle destekten yararlanamadı. 2024’ün ilk 5 ayında işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların da yalnızca yüzde 48’i bu ödemeye hak kazanabildi.
Düzenleme Tartışmaları Büyüttü
13 Temmuz 2025’te yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı kararıyla, işveren destekleri için kullanılabilecek fon oranı yüzde 30'dan yüzde 50’ye çıkarıldı. Resmî gerekçeye göre bu kaynak, istihdamı artırıcı ve koruyucu programların finansmanında kullanılacak. Ancak uzmanlar, uygulamanın fonun asli amacı olan işsiz desteğinden saptığı görüşünde birleşiyor. Ekonomistlerin ortak endişesi, fonun artık kalıcı istihdam yaratmaktan uzaklaştığı yönünde. Bazı yorumlara göre, bu kaynaklar fabrikalar kurmak, bölgesel kalkınmayı sağlamak ya da işsizlik oranlarını azaltmak için kalıcı yapısal yatırımlara yönlendirilmeli.
Gerçek Rakamlar Kaygı Verici
- 2024’te fondan işsizlere giden pay: 45,7 milyar TL
- Aynı yıl işverene aktarılan kaynak: 124,2 milyar TL
- Başvuranların destek alabilme oranı: Yüzde 48
- Geniş tanımlı işsiz sayısı (Mayıs 2025): 12,6 milyon
- Geniş tanımlı işsizlik oranı: Yüzde 31
Fon Tatlı Bir Kaynak Haline Geldi
İktisatçılar fonun kamu harcamaları için “arka kapı bütçesi” haline dönüştüğünü savunuyor. İlk kurulduğunda yalnızca yüzde 5’i farklı amaçlarla kullanılabilirken, bu oran zamanla yüzde 30’a, şimdi ise yüzde 50’ye çıkarıldı. Fonun kamu bütçesinden finanse edilmesi gereken istihdam programlarına kaynak oluşturması, doğrudan çalışan kesim üzerinde vergi benzeri bir yük oluşturuyor.
İşsizlik Fonunda Öncelik Tartışması Derinleşiyor
İşsizlik Sigortası Fonu’nun kaynaklarının büyük bölümünün işveren lehine kullanılması, kamuoyunda haklı tepkilere yol açıyor. İşsizlik oranlarının yüksek, geçim koşullarının zorlaştığı bir dönemde fonun doğrudan işsizlere yönelmesi gerektiği yönündeki çağrılar artıyor. Fonun varlık büyüklüğüne rağmen, işsizlerin yarısından fazlasının maaş alamaması, sistemin yapısal olarak gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ediyor.