Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirim sinyalleri vermesiyle birlikte, gözler şimdi makroihtiyati çerçevede atılacak adımlara çevrildi. Sektör kaynaklarına göre, kredi büyüme sınırlarında ilk gevşeme adımı, KOBİ’lerin işletme sermayesi ihtiyacını destekleyecek şekilde atılabilir. Bu hamle, zayıflayan büyüme görünümünü dengelemek amacıyla finansmana erişimi rahatlatmayı hedefliyor.
KOBİ’ler İçin Hedefli Gevşeme Masada
Bankacılık sektöründe son günlerde hareketlilik gözlemleniyor. TCMB’nin temmuz ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesi konut ve ihtiyaç kredilerinde faiz indirimi gelirken, ticari kredilerde henüz benzer bir adım atılmadı. Ancak sektördeki beklenti, faiz kararının ardından makroihtiyati tedbirlerde kademeli bir gevşemenin başlayacağı yönünde. Uzmanlara göre, bu adım doğrudan KOBİ’leri hedefleyecek. Hâlihazırda aylık kredi büyüme sınırı yüzde 2,5 olan KOBİ kredilerinde, bu oranın yukarı yönlü esnetilmesi bekleniyor. Bu adım, enflasyonu tetiklemeyecek şekilde seçici ve ihtiyaca dayalı bir kredi genişlemesi sağlamayı amaçlıyor.
"İlk Sinyal Finansal Koşullarda Gevşeme Olacak”
Ekonomistler, makroihtiyati gevşemenin sadece finansal genişleme değil, aynı zamanda büyüme dinamiklerinin yeniden canlandırılması açısından da önemli bir eşik olduğunu belirtiyor. “KOBİ’ler, ekonominin çarklarını çeviren en önemli oyuncular. Bu alandaki kredi kısıtlarının gevşetilmesi, sadece likidite sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda yatırım ve ihracat kapasitesini de destekleyecek” yorumları öne çıkıyor.
Ticari Kredilerde Vade Avantajı Öne Çıkıyor
Her ne kadar kısa vadeli ticari kredilerde faiz oranları hâlâ yıllık yüzde 50-52 bandında kalsa da, uzun vadeli kredilerde bankalar daha düşük oranlarla kredi kullandırmaya başladı. 24-36 ay vadeli ticari kredilerde aylık faiz oranı yüzde 3,30-3,99 arasında değişirken, bu oranlar bileşik hesaplamayla politika faizine oldukça yakın seviyelerde seyrediyor.
Zayıflayan Büyüme ve İhracatçının Beklentisi
Öte yandan, TCMB’nin sıkılaştırıcı adımlarının büyüme üzerindeki etkisi de artık daha görünür hale geldi. Ekonomistler, yılın ikinci çeyreğine ait büyüme verilerinin “zayıf” gelebileceğini öngörürken, bu tablo da kredi genişlemesini destekleyecek politikaları zorunlu hale getiriyor. İhracatçılar ise gözlerini 31 Temmuz’a çevirdi. Döviz gelirlerinin yüzde 35’inin Merkez Bankası’na satış zorunluluğu uygulamasının sona ermesiyle birlikte, oranın yeniden yüzde 25’e çekilmesi beklentisi hakim.
Makroihtiyati Gevşeme Ne Zaman Başlar?
Kaynaklar, gevşeme adımının faiz kararının hemen ardından değil, çok kısa bir süre içinde kamuoyuna duyurulabileceğini belirtiyor. Bu süreçte KOBİ dışı ticari kredilere yönelik bir adım beklenmezken, KOBİ’lerin krediye erişiminin esnetilmesi, ekonomi yönetiminin hem enflasyonla mücadele hem de büyüme hedefleri arasında kurmaya çalıştığı dengeyi simgeliyor.