15 Ocak 2025
weather
10°
35,4679 %-0.04
36,6762 %0.23
43,6211 %0.66
98.937,12 %2.295
3.057,91 0,15
FinansTaksi Haberler Gelişmiş Ekonomilerde Enflasyonla Mücadele Devam Ediyor

Gelişmiş Ekonomilerde Enflasyonla Mücadele Devam Ediyor

Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının etkileriyle yükselen enflasyon, 2024 yılında da gelişmiş ülkelerin temel ekonomik sorunlarından biri olmaya devam etti.

Gelişmiş ülkeler, Kovid-19 salgını sonrası ivme kazanan yüksek enflasyon sürecini kontrol altına almak için 2024 yılında da yoğun bir mücadele yürüttü. Ancak küresel ekonomik dinamikler ve bölgesel sorunlar, hedeflenen enflasyon oranlarına ulaşmayı güçleştiriyor.

Tedarik Zincirinden Faiz Politikalarına: Zorlu Bir Süreç

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve diğer kurumların verilerine göre, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının etkileri, küresel ekonomide derin izler bırakmaya devam ediyor. Tedarik zincirindeki aksaklıklar, petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki dalgalanmalar ve gıda fiyatlarındaki artış, dünya genelinde yaşam maliyetlerini önemli ölçüde artırarak enflasyonu tetikledi. ABD ve Avrupa gibi gelişmiş ekonomilerde enflasyon, 40 yılın zirvesini görürken, yüksek faiz oranları dahi yapışkan yüksek enflasyonu kontrol altına almakta yeterince etkili olamadı. Özellikle hizmet sektörü, merkez bankalarını ve hükümetleri zorlayan başlıca alanlardan biri olarak öne çıkıyor.

ABD’de Ekonomik Belirsizlikler Devam Ediyor

ABD Merkez Bankası (Fed), Aralık 2024’te politika faizini 25 baz puan düşürse de 2025 yılı için daha temkinli bir faiz indirimi yaklaşımı benimseyeceğini duyurdu. Fed’in 2024 enflasyon tahmini yüzde 2,3’ten yüzde 2,4’e, 2025 tahmini ise yüzde 2,1’den yüzde 2,5’e yükseltildi. Bu durum, özellikle Donald Trump’ın başkanlık döneminde planladığı tarife politikaları nedeniyle enflasyonun beklenenden daha dirençli hale geleceği beklentisini güçlendiriyor. Ekonomistler, ABD’nin tarife artışlarının ticareti olumsuz etkileyebileceği, doların değerini artırabileceği ve ürün fiyatlarını yükseltebileceği uyarısında bulunuyor. Göçmen politikalarının sıkılaşmasının ise istihdam piyasasında açıklar yaratabileceği ve bunun enflasyonu yukarı yönlü baskılayabileceği ifade ediliyor. ABD’de Haziran 2022’de yüzde 9,1 ile zirve yapan enflasyon, 2024’te yüzde 3’ün altına düşse de ticaret politikaları ve ekonomik belirsizlikler, enflasyonu kalıcı olarak düşürmeyi zorlaştırıyor.

Avrupa’da Enflasyon Yerine Büyüme Sorunu

Avrupa’da ise enflasyonla mücadelede ilerleme kaydedilse de kıtadaki temel sorun ekonomik büyüme olarak öne çıkıyor. Kasım 2024 itibarıyla Avro Bölgesi’nde yıllık enflasyon yüzde 2,2’ye gerilerken, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 2025 sonuna kadar politika faizini yüzde 1,5’e indirmesi bekleniyor. Ancak düşük tüketim ve Almanya gibi güçlü ekonomilerdeki durgunluk, Avrupa’nın büyüme performansını olumsuz etkiliyor. Alman ekonomisi, G7 ülkeleri arasında en zayıf büyüme oranına sahip. Ülkenin ticari bağımlılığı, enerji maliyetlerindeki artış, yatırım eksikliği ve kötüleşen demografik yapı gibi yapısal sorunları, ekonomik toparlanmayı sınırlıyor. Alman sanayisi, küresel ticarette artan korumacılık ve Çin’den gelen rekabetle de mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu zorluklar, Almanya’nın 2024’te teknik resesyona girmekten kıl payı kurtulmasına rağmen ekonomideki kırılganlığı artırıyor.

Yeni Bir Enflasyon Dönemi mi Başlıyor?

ABD merkezli Columbia İşletme Okulu’nun raporuna göre, küresel ekonomi, enflasyonla mücadelede yeni bir döneme giriyor. 90’lı yıllardan itibaren küreselleşme ve ticari serbestleşme, merkez bankalarının enflasyonu kontrol altında tutmasını kolaylaştırdı. Ancak rapor, bu eğilimlerin tersine döndüğüne ve merkez bankalarının üzerindeki baskının arttığına dikkat çekiyor. Raporda, yıkıcı ekonomik olayların ve uzun vadeli reel faiz oranlarındaki yükselişin, enflasyonda yukarı yönlü hareketleri daha sık hale getirdiği belirtiliyor. Bu durum, geçmişe kıyasla daha yüksek bir ortalama enflasyon seviyesine işaret ediyor.

Küresel Ekonomi İçin Kritik Yıllar

Gelişmiş ülkelerdeki enflasyon sorunu, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal etkilerle de geniş bir yankı uyandırıyor. Merkez bankaları, bir yandan ekonomik büyümeyi desteklerken diğer yandan enflasyonu kontrol altında tutmaya çalışıyor. Ancak tedarik zincirinden ticaret politikalarına kadar geniş bir yelpazede sorunlar, enflasyonla mücadelede başarıyı zorlaştırıyor. 2024 yılının ardından, 2025’in de ekonomik belirsizliklerle dolu bir yıl olması bekleniyor. Ekonomistler, doğru dengeyi bulmanın bu süreçte daha da kritik hale geleceği görüşünde birleşiyor.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *