Türkiye, yılda 650 bin ton paslanmaz çelik tüketmesine rağmen bu alanda entegre bir üretim tesisine sahip olmadığı için ciddi bir ekonomik kayıp yaşıyor. Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Topuz, ülkemizde geri dönüşümü yapılabilen pek çok hammadde bulunmasına rağmen paslanmaz çeliğin bu kapsama giremediğini belirterek, “Yılda 115 milyon dolarlık paslanmaz çelik hurdasını yurtdışına satıyor, işlendikten sonra 285 milyon dolara geri alıyoruz” dedi.
“Türkiye’de Fabrika Olmadığı İçin Hurdalar Dışarıya Gidiyor”
Topuz, paslanmaz çelikte geri dönüşüm zincirinin kurulamadığını, mevcut tek üreticinin de ürünü ithal edip sadece kalınlığını incelterek piyasaya sürdüğünü söyledi. Bu durumun piyasada ek vergiler ve anti-damping soruşturmalarıyla fiyatları yükselttiğini, üreticilerin pazar kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını vurguladı. Çözümün devlet desteğiyle en az 1 milyon ton kapasiteli entegre bir paslanmaz çelik fabrikası kurmak olduğuna dikkat çeken Topuz, böylece hem iç pazarın ihtiyacının yerli üretimle karşılanabileceğini hem de hurdaların yeniden işlenerek ekonomiye kazandırılabileceğini ifade etti. Böyle bir tesisin yeni ihracat fırsatları yaratacağına da işaret etti.
Sektörde İhracat Güçlü, Karlılık Düşüyor
Endüstriyel mutfak sektöründe ihracatın ilk yedi ayda 3 milyar dolara ulaştığını, yılı 5,7 milyar dolar seviyesinde kapatmayı beklediklerini belirten Topuz, buna rağmen kârlılığın ortalama yarı yarıya düştüğünü söyledi. Sektörde beş büyük yatırım projesinin devam ettiğini, ancak yüksek faizler nedeniyle tüm yatırımların öz sermaye ile yapıldığını ifade etti.
Çin’den İthalat Hızla Artıyor
Topuz, paslanmaz çeliğe getirilen ek vergiler ve anti-damping söylentilerinin, üreticileri iç piyasada üretim yerine Çin’den ithalata yönlendirdiğini belirtti. Geçen yıl sadece Çin’den yapılan ithalatın 1 milyar dolar arttığını, bu eğilimin 2025’te de devam ettiğini söyleyen Topuz, sanayide ithalatçılığın artmasını “önemli bir tehlike” olarak değerlendirdi. Bu açıklamalar, hem Türkiye’nin paslanmaz çelikte dışa bağımlılığını hem de sanayi politikalarında yapısal dönüşüm ihtiyacını bir kez daha gündeme taşıyor.