İspanya’nın önde gelen gazetelerinden El País, küresel ekonomide artan belirsizliklere rağmen Türkiye’nin Avrupa sanayisi için giderek daha kritik bir üretim ve tedarik merkezi haline geldiğini yazdı. Analizde, Türkiye’nin “çalkantılı dünyada Avrupa’nın en güvenilir ve stratejik üretim üssü” konumuna yükseldiği vurgulandı.
Sanayide Yükselen Merkez: Türkiye
Haberde, Türkiye’nin son yıllarda güçlenen endüstriyel kapasitesi, lojistik hakimiyeti ve AB ile bütünleşmiş ticaret altyapısının, Avrupa’nın üretim modellerinde yaşanan dönüşümde belirleyici rol oynadığı belirtildi. Özellikle Gümrük Birliği sayesinde sağlanan serbest mal dolaşımı, Türkiye’yi kıta sanayisinin “tamamlayıcı kolu” haline getiriyor. 2024 yılı verilerine göre iki ülke arasındaki ticaret hacmi 9 milyar avroyu aşarak tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Öne çıkan başlıklar:
- Otomotiv yedek parça ve ekipman ticareti rekor kırdı
- Makine, teçhizat ve yarı mamul ürünler en hızlı büyüyen kalemler oldu
- Gıda ve dayanıklı tüketim mallarının payı sınırlı kaldı
El País, Türkiye’nin İspanyol sanayisinin “en istikrarlı dış üretim alanlarından biri” haline geldiğini vurguladı.
Gümrük Birliği’nin Stratejik Etkisi
Haberde, 1995’ten bu yana yürürlükte olan Gümrük Birliği’nin Türkiye’nin sanayi yapılanmasını dönüştürdüğü belirtiliyor. Başlıca avantajlar:
- AB ile uyumlu standartlar
- Serbest ve hızlı mal dolaşımı
- Tedarik zincirlerinin kısa ve esnek hale gelmesi
Bu çerçeve, Avrupa şirketlerinin Türkiye’yi “doğal üretim ortağı” olarak seçmesinde kritik bir faktör olarak öne çıkıyor.
İspanyol Devlerinin Türkiye’deki Varlığı Güçleniyor
Habere göre, Türkiye’de üretim, ticaret ve finans alanında aktif olarak faaliyet gösteren 70’ten fazla büyük İspanyol şirketi bulunuyor. Bunlar arasında:
- Siemens
- Indra
- Gestamp
- Navantia
- Inditex
- Mango
- BBVA
- Sabadell
- CaixaBank
Bu yatırımlar, Madrid’i Türkiye’nin ekonomik açıdan öncelikli ortaklarından biri haline getiriyor.
Jeopolitik Riskler Türkiye’yi Öne Çıkarıyor
El País analizinde, küresel ticaretteki kırılganlıkların Avrupa şirketlerini yeniden konumlanmaya ittiği belirtildi. Öne çıkan riskler:
- ABD’nin uyguladığı ek gümrük vergileri
- Çin kaynaklı rekabet baskısı
- Orta Doğu ve Asya’daki jeopolitik gerilimler
- Pandemi sonrası tedarik kırılganlıkları
Bu ortamda Türkiye, nearshoring (yakın üretim) stratejisinin en cazip merkezlerinden biri olarak değerlendiriliyor. Avrupa şirketleri, maliyetleri düşürmek ve tedarik güvenliğini garanti altına almak için üretim zincirlerini Türkiye’ye kaydırıyor.
“Avrupa İçin Stratejik Ortak”
El País, analizini Türkiye’nin yalnızca bir üretim destinasyonu değil, aynı zamanda Avrupa için stratejik bir tedarik güvenliği partneri olduğu tespitiyle tamamlıyor.
Enerji krizlerinin ve küresel şokların arttığı dönemde Türkiye’nin:
- esnek üretim kabiliyeti,
- genişleyen ihracat altyapısı,
- lojistik üstünlüğü,
- genç ve dinamik işgücü
Avrupa ekonomisinin dengesini korumada kritik rol oynuyor.