Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Para Politikası Çalışma Grubu’nun yayımladığı 21. Para Politikası Değerlendirme Notu’na göre, enflasyonda son aylarda gözlenen düşüş olumlu bir sinyal verse de bu düşüşün Merkez Bankası’nın yıl sonu hedefleriyle uyumlu olmadığı ve kalıcı düşük enflasyon hedefine ulaşmanın giderek zorlaştığı ifade edildi. TEPAV, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) politika faizini yüzde 43’e çekme çağrısı yaparken, para politikasında esnekliğin korunması için gecelik borç verme faizi ile haftalık repo faizi arasındaki farkın muhafaza edilmesini önerdi. Bu kapsamda gecelik borç verme faizinin yüzde 46 olarak belirlenmesi gerektiği belirtildi.
“Hedefler uzak, riskler yüksek”
Raporda, Türkiye’nin 2025 Haziran ayında kaydettiği yüzde 1,37’lik aylık enflasyon oranıyla G20 ülkeleri içinde en yüksek ikinci seviyede bulunduğuna dikkat çekildi. Bu durumun, fiyat istikrarı hedefine ulaşmak için para politikasında temkinli ve gerçekçi adımlar atılması gerektiğine işaret ettiği vurgulandı.
Siyasi ve küresel riskler büyüyor
Notta iç siyasette artan tansiyonun yanı sıra ABD’nin gümrük vergileri, İsrail-İran gerilimi ve ABD Başkanı Trump’ın dış ticaret tehditlerinin Türkiye’nin risk primini artırdığı, bunun da kur ve faizlerde baskı yarattığı ifade edildi. Ek olarak, kamu harcamaları, bütçe açığı ve Çin kaynaklı ihracat baskısı gibi iç dinamiklerin de fiyat istikrarı üzerinde ciddi riskler oluşturduğu kaydedildi.
Yapısal reform vurgusu
TEPAV, yalnızca faiz kararlarıyla değil, kapsamlı yapısal reformlarla desteklenen bir ekonomi programının gerekliliğine dikkat çekti. Merkez Bankası, TÜİK ve BDDK gibi kurumların kurumsal bağımsızlıklarının güçlendirilmesi, eğitimde kalite artışı, yeşil dönüşüm ve verimlilik odaklı reformların ivedilikle devreye alınması önerildi.