Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci öncesinde kamuoyuna önemli mesajlar verdi. Canlı yayında konuşan Yalçın, yıllardır enflasyon hedeflerinin tutmadığını hatırlatarak, kamu çalışanlarının maaş artışlarının artık piyasa gerçekleri ve gerçekleşen enflasyon oranları temel alınarak belirlenmesi gerektiğini söyledi.
“Hedefler Tutmuyor, Gerçekler Masaya Gelmeli”
2024 yılı için yüzde 33 enflasyon hedeflendiğini ancak gerçekleşen enflasyonun yüzde 44,38 olduğunu belirten Yalçın, 2025 yılı için açıklanan yüzde 19,08'lik hedefin de yıl sonunda yüzde 30’un üzerine çıkmasının beklendiğini vurguladı. “Son 10 yılda Merkez Bankası’nın hedeflediği enflasyon oranları hiçbir zaman tutmadı. Dolayısıyla memurun alım gücünü korumak için pazarlıklar, gerçekleşen enflasyon üzerinden yapılmalı” dedi.
“Toplu Sözleşme Sistemi Baştan Aşağıya Değişmeli”
Mevcut toplu sözleşme sistemini eleştiren Yalçın, kamu işvereninin tekliflerini sürekli olarak Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerine göre oluşturmasının, kamu çalışanlarını reel anlamda zarara uğrattığını belirtti. “Enflasyon üzerinden verilen zam birkaç ayda eriyor. Geri kalan dönemde memur, reel gelir kaybına uğruyor. Bu sistem artık sürdürülebilir değil. Kanunun yapısı da masanın işleyişi de baştan sona değişmeli” dedi.
“Masada Gerçekçi Bir Teklif Bekliyoruz”
Hükümetin önümüzdeki günlerde sunacağı teklifin Merkez Bankası hedeflerinin birkaç puan üzerinde olma ihtimali sorulduğunda ise Yalçın, “Bunu asla arzulamayız. Aynı tabloyu yeniden yaşamak sağlıklı bir toplu pazarlık süreci olmaz. Biz tekliflerimizi bu gerçekler ışığında hazırladık. Hükümetten de piyasa koşullarına uygun, gerçekçi bir teklif bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
Enflasyon Farkı, Alım Gücü Kaybı ve Masadaki Gerginlik
Yalçın’ın çıkışı, toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde hükümete net bir mesaj olarak değerlendirildi. Geçmiş dönemlerdeki enflasyon farklarının telafi edilememesi, kamu emekçilerinin alım gücünü ciddi şekilde düşürmüş; bu da memur sendikaları ile hükümet arasındaki görüşmelere gerginlik olarak yansımıştı. Memur-Sen’in piyasa koşullarına dayalı, güçlü ve kapsayıcı bir teklif beklentisi, yeni toplu sözleşme sürecinin yönünü belirleyecek önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
