Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), yurt dışındaki vatandaşlarıyla doğrudan ve sürdürülebilir bağlar kurma yönünde somut bir adım daha attı. KKTC Başbakanlığı himayesinde, Ada Kıbrıs Projesi ve AJet ortaklığıyla geliştirilen “Londra–Ercan özel uçuşları” projesi, 4 Ağustos akşamı Londra’da kamuoyuna duyuruldu. Etkinlik, başkentin prestijli lokasyonlarından De Vere Grand Connaught Rooms’ta gerçekleşti. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, diplomatik temsilciler, medya mensupları ve sivil toplum aktörlerinin yer aldığı geceye, diasporada yaşayan Türk ve Kıbrıslı Türk toplumu büyük ilgi gösterdi.
Ulaşımın Ötesinde Diplomatik Strateji
Londra–Ercan hattı, yalnızca bir havayolu bağlantısı değil; aynı zamanda diaspora politikaları, kamu diplomasisi, kültürel tanıtım ve turizm stratejilerinin bir birleşimi olarak kurgulandı. Proje, Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası alandaki görünürlüğünü artırmayı ve Kıbrıs Türk toplumunun küresel sahnede daha güçlü temsil edilmesini amaçlıyor. Gecede yapılan sunumlarda, KKTC'nin turizm potansiyeli, kültürel mirası ve Akdeniz kimliği ön plana çıkarıldı. Kıbrıs mutfağının öne çıkan tatlarıyla zenginleştirilen etkinlik, bir yandan katılımcılara nostaljik bir deneyim sunarken bir yandan da Kıbrıs’ın çağdaş yüzünü vurguladı.
Dijital Medyada da Güçlü Temsil
Etkinlikte dikkat çeken bir diğer unsur ise medya desteğiydi. Türk-İngiliz Gazeteciler Birliği’nin Kanada Temsilcisi ve brandTO media inc. kurucusu Cihan Oğuzhan da lansmana katılarak projeye destek verdi. Oğuzhan, “Bu tür açılımlar sadece fiziksel bir ulaşım değil, kültürel bir köprüdür. Ekibimizle dijital medya alanında bu projenin görünürlüğüne katkı sağlamaktan mutluluk duyacağız” dedi.
Uçuş Takvimi Netleşecek
AJet tarafından yapılacak olan Londra–Ercan seferlerinin resmi başlangıç tarihi henüz açıklanmadı. Yetkililer, kademeli bir iletişim stratejisiyle projenin tanıtımının süreceğini ve teknik detayların kamuoyuyla zaman içinde paylaşılacağını bildirdi. Bu gelişme, KKTC’nin yurt dışı açılımlarında yeni bir dönemin başladığını gösterirken, aynı zamanda diasporanın güçlü bir ortak olarak sürece daha fazla dahil olacağını ortaya koyuyor.