Çalışma hayatında kadının varlığını koruyacak ve güçlendirecek yeni bir uygulama resmen başladı. 18 Temmuz 2025’te Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni yönetmelikle, çocuk sahibi kamu çalışanlarına yarı zamanlı çalışma hakkı tanındı. Uygulama; hem kadınların doğum sonrası iş yaşamından kopmaması hem de aile yapısının desteklenmesi amacıyla devreye alındı. Yönetmeliğe göre, doğum veya evlat edinme sonrası ebeveynler, çocukları ilköğretim çağına gelene kadar kamu görevlerini yarı zamanlı olarak sürdürebilecek. Bu düzenleme, özellikle kadın memurlar için iş-aile dengesini kurma konusunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Doç. Dr. Çiğdem Nas: “Kadın istihdamı ve aile yapısı aynı anda destekleniyor”
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas, yeni düzenlemenin iş gücüne kadın katılımını artırabileceğini vurguladı. Nas, “Kadınlar genellikle çocuk sahibi olduktan sonra ya işlerinden ayrılmak zorunda kalıyor ya da iş-aile dengesini kurmakta ciddi zorluk yaşıyor. Bu model, özellikle kadınların işten tamamen kopmadan annelik rolünü sürdürmesine imkân tanıyor” dedi. Doç. Dr. Nas, Avrupa Birliği ülkelerinde benzer modellerin yıllardır uygulandığını, bu tür esnek çalışma sistemlerinin kadınların ekonomik hayattaki varlığını korumada etkili bir araç olduğunu belirtti. “Örneğin Almanya, Hollanda, Avusturya gibi ülkelerde anneler çocukları 8 yaşına gelene kadar kısmi süreli çalışabiliyor. Türkiye’de atılan bu adım, iş-aile dengesi açısından oldukça olumlu bir gelişme” dedi.
Kamunun attığı adım özel sektöre örnek olabilir
Uygulamanın kamuda hayata geçirilmesinin özel sektöre de yol göstereceğini düşünen Nas, "Şirketler de artık sadece kâr odaklı değil, sosyal faydayı da gözeten politikalar geliştirmek zorunda. Bu kapsamda kamunun öncülüğü, işverenlerin insan kaynağını daha uzun vadeli düşünmesine katkı sağlar" diye konuştu. Ancak uygulamanın başarılı olabilmesi için özel sektörde de destekleyici önlemler alınması gerektiğini belirten Nas, "Kadınlar bu esneklikten faydalandıkları için terfi, maaş artışı gibi süreçlerde geride bırakılmamalı. Aksi halde iyi niyetli bir politika, ayrımcılık riskini de beraberinde getirebilir" uyarısında bulundu.
Kreş ve bakım altyapısı da şart
Yarı zamanlı çalışma modeli kadar, çalışan annelerin desteklenmesi için kreş ve bakım hizmetlerinin artırılmasının da önemine değinen Nas, “Belli bir çalışan sayısının üzerindeki işletmelere kreş zorunluluğu getirilmesi, kadınların iş hayatına kesintisiz katılımını sağlayabilir. Ayrıca kamusal bakım altyapısının güçlendirilmesi, sadece kadınlar için değil, çocukların gelişimi açısından da kritiktir” değerlendirmesinde bulundu.
Uygulama nüfus politikasına da katkı sağlayabilir
Azalan doğurganlık oranlarına karşı da etkili bir araç olarak görülen yarı zamanlı istihdam modeli, aynı zamanda Türkiye'nin aile yapısını güçlendirmeyi ve genç nüfusu teşvik etmeyi amaçlıyor. Uzmanlar, annelere yönelik bu tarz destekleyici politikaların, doğum oranlarını artırmaya yönelik stratejilere entegre edilmesi gerektiğini vurguluyor.
