Uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember’in yayımladığı Küresel Elektrik Sektörü Üçüncü Çeyrek Raporu, küresel enerji piyasalarında tarihi bir kırılmaya işaret ediyor. Rapora göre güneş ve rüzgâr enerjisi, 2025’in ilk üç çeyreğinde küresel elektrik talebindeki artışın tamamını karşılayarak temiz enerji üretiminde bir dönüm noktası yarattı. Fosil yakıtlı elektrik üretiminin ise bu yıl artış göstermeyeceği öngörülüyor. Bu durum, Kovid-19 döneminden bu yana ilk kez fosil yakıtların büyüme kaydetmeyeceği bir yıla işaret ediyor.
Güneş Enerjisinde Rekor: Üretim %31 Arttı
Rapora göre güneş enerjisi, yılın ilk üç çeyreğinde %31 büyüyerek 2024’ün toplam üretimini geride bıraktı. Rüzgâr enerjisi ise %7,6’lık artış kaydetti. Her iki kaynağın toplam elektrik üretimine katkısı 635 TWh ile küresel talep artışını aşarak temiz enerjinin ivmesini gözler önüne serdi. Güneş ve rüzgâr enerjisinin küresel elektrik üretimindeki payı geçen yılın aynı döneminde %15,2 iken bu yıl %17,6’ya yükseldi. Toplam düşük karbonlu kaynakların payı (güneş, rüzgâr, hidro, biyoenerji, jeotermal) %43’e ulaştı. Fosil yakıtların küresel üretimdeki payı ise %58,7’den %57,1’e düştü. Böylece yenilenebilir enerji üretimi, kömür dahil fosil kaynakların önüne geçti.
Fosil Yakıtlı Elektrik Üretimi Küresel Ölçekte Azaldı
Rapor, fosil yakıtlı elektrik üretiminin söz konusu dönemde %0,1 gerilediğini ortaya koydu. Bu düşüşte özellikle Çin ve Hindistan’ın kritik rol oynadığı vurgulanıyor:
- Çin: %1,1 düşüş — Yapısal dönüşümün işareti
Çin’de temiz enerjideki büyüme tüm yeni talebi karşılayarak fosil kaynaklara ihtiyacı azalttı. Bu gelişme, ülkenin enerji altyapısında kalıcı bir dönüşüm yaşandığını gösteriyor.
- Hindistan: %3,3 düşüş — Rekor yenilenebilir artışı
Hindistan’da güneş ve rüzgâr kapasitesindeki artış ve ılıman hava koşulları fosil üretimini aşağı çekti. Avrupa Birliği ve ABD’de fosil kaynak kullanımı sınırlı ölçüde artsa da küresel toplam düşüşü değiştiremedi.
Güneş Enerjisi Değişimin Ana Gücü
Güneş enerjisi, diğer tüm enerji kaynaklarından üç kat daha hızlı büyüyerek küresel elektrik sistemindeki dönüşümün merkezine yerleşti. Ember’e göre bu büyüme hızı, güneş enerjisinin artık yalnızca alternatif bir kaynak değil, sistemin yön verici bileşeni olduğunun göstergesi. 2025’in ilk üç çeyreğinde küresel elektrik talebi %2,7 arttı. Bu artış, 2024’te yaşanan aşırı sıcak hava dalgalarının tetiklediği %4,9’luk artışın oldukça altında kaldı. Çin, Hindistan ve ABD’deki ılıman hava koşulları, soğutma talebini azaltarak elektrik talebinin daha düşük seyretmesine neden oldu.
Temiz Enerjide Yeni Bir Dönemin Başlangıcı
Analiz, fosil yakıt bağımlılığı dışındaki büyük kriz dönemleri hariç ilk kez temiz enerji büyümesinin küresel talebi yalnızca karşılama değil, daha hızlı aşma seviyesine ulaştığını ortaya koyuyor. Bu tablo, enerji dönüşümünde kritik eşiğin aşıldığının göstergesi:
- Temiz enerji büyüyor
- Fosil yakıt üretimi sabit veya düşüşte
- Elektrik sistemlerinde yapısal kayma hızlandı
Ember Kıdemli Enerji Analisti Nicolas Fulghum, rapora ilişkin değerlendirmesinde çarpıcı ifadeler kullandı: “Fosil yakıtlı büyümenin en büyük kaynağı olan Çin, bir dönüm noktasına ulaştı. Artan enerji talebini karşılamak için fosil yakıtlara bağımlılığın artık gerekli olmadığını ortaya koydu.” Fulghum’a göre bu durum, küresel elektrik sisteminin yönünün değiştiğini ve temiz enerjinin artık talebin gerisinde değil, ilerisinde olduğunu gösteriyor.