Türkiye’de yıllardır ekonomik istikrarın ve döviz girişinin simgesi olarak gösterilen gayrimenkul sektörü, 2025 itibarıyla tarihi bir dönemeçten geçiyor. Finans analisti İris Cibre’nin ödemeler dengesi verilerine dayanan analizleri, sektörün ezber bozan bir tabloya girdiğini ortaya koyuyor: İlk kez Türklerin yurtdışında gerçekleştirdiği gayrimenkul yatırımları, yabancıların Türkiye’deki alımlarını geride bıraktı. Böylece net gayrimenkul yatırımı eksiye dönerek, ülke tarihine “tersine göç” olarak geçen yeni bir sayfa açıldı.
Yabancı Yatırımların Düşüşü, Türk Sermayesinin Yurt Dışına Çıkışı
Cibre’nin paylaştığı grafikler, trendin seyrini çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor. 2022’de zirve yapan yabancı gayrimenkul yatırımları, küresel konjonktür ve Türkiye’ye özgü riskler nedeniyle hızla gerilerken; Türk vatandaşlarının yurtdışındaki alımları son iki yılda keskin bir ivme kazandı. 2025’in ilk aylarında iki eğri kesişti ve tablo tersine döndü: Artık Türkiye’den çıkan gayrimenkul sermayesi, ülkeye girenden fazla.
Rakamlarla Tarihi Dönüşüm
Son 12 ayda Türkiye’ye gelen toplam 13 milyar dolarlık brüt doğrudan yabancı yatırımın yalnızca 2,15 milyar doları gayrimenkul alımlarından oluştu. Bu, doğrudan yatırımın yüzde 16,5’ine karşılık geliyor. Ancak aynı dönemde Türklerin yurtdışında yaptığı alımlar o kadar yükseldi ki, net hesaplamada 224 milyon dolarlık bir yatırım çıkışı kaydedildi. Cibre, bu verileri “Bu tarihte daha önce hiç görülmedi” sözleriyle değerlendirerek durumun istisnailiğine dikkat çekti.
Fiyat Balonu, Enflasyon ve Güven Erozyonu
Bu kırılmanın ardında birkaç kritik dinamik bulunuyor:
- Fahiş konut fiyatları ve yüksek enflasyon karşısında TL’nin sürekli değer kaybı, yatırımcıyı döviz bazlı varlıklara yöneltiyor.
- Portekiz, Yunanistan, Dubai ve ABD gibi ülkeler, hem yaşam kalitesi hem yatırım güvenliği nedeniyle Türk yatırımcıların gözdesi haline geldi.
- Yabancı yatırımcı cephesinde ise hem küresel belirsizlikler hem de Türkiye’nin siyasi ve ekonomik riskleri, iştahı ciddi ölçüde törpülüyor.
Ekonomik Anlamı: Bir Dönemin Sona Ermesi
Uzmanlara göre bu tablo, Türkiye’nin yatırım çekme kapasitesinde önemli bir zayıflamaya işaret ediyor. Cari açığın finansmanında yıllardır kritik rol oynayan yabancı konut alımlarındaki düşüş, ekonominin kırılganlığını artırabilir. “Yabancıya ev satarak döviz getiriyoruz” söylemi, artık yerini “vatandaş dövizini yurtdışına yatırıyor” gerçeğine bırakmış durumda. Ekonomi yönetimi için bu trend, yalnızca konut piyasasının değil, genel yatırım ortamının yeniden güven inşa edecek adımlara ihtiyaç duyduğunun sinyali olarak görülüyor. Aksi halde, gayrimenkulde tersine göç, Türkiye ekonomisinin yeni normali olabilir.