ABD Merkez Bankası (Fed), piyasaların merakla beklediği faiz kararını açıkladı. Banka, beklentiler doğrultusunda politika faizini yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tuttu. Kararın oy birliğiyle alındığı belirtilirken, ekonomik göstergelerin güçlü seyrettiği ve iş gücü piyasasının dirençli kaldığı vurgulandı.
Fed’in açıklamasında, ekonomik faaliyetin sağlam bir hızla genişlemeye devam ettiğine dikkat çekilirken, işsizlik oranının düşük seviyelerde istikrar kazandığı belirtildi. Ancak enflasyonun hâlâ yüksek seyrettiği ifade edildi. Önceki faiz kararlarında sıkça vurgulanan “enflasyonun yüzde 2 hedefine doğru ilerleme kaydettiği” ifadesinin bu kez metinden çıkarılması, Fed’in enflasyon konusunda hâlâ temkinli bir yaklaşım sergilediğini gösterdi.
Trump’tan Fed’e Sert Eleştiri
Fed’in faiz kararına siyasetten de tepkiler geldi. Eski ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı paylaşımda Fed Başkanı Jerome Powell’ı sert bir dille eleştirdi.
Trump, Fed’in enflasyonu kontrol altına almakta başarısız olduğunu savunarak, “Fed Başkanı Jerome Powell ve ekibi, sebep oldukları enflasyon sorununu durdurmayı başaramadı. Ancak ben durduracağım.” ifadelerini kullandı.
Trump, enflasyonla mücadelede kendi politikalarını öne sürerek, “ABD’de enerji üretimini artırarak, düzenlemeleri azaltarak ve uluslararası ticareti yeniden dengeleyerek enflasyon sorununu çözeceğim.” dedi.
Bununla da yetinmeyen Trump, Fed’in politika önceliklerini sert bir dille eleştirerek, “Fed, DEI, cinsiyet ideolojisi, yeşil enerji ve sahte iklim değişikliğiyle uğraşacağına enflasyonla mücadeleye odaklansaydı, ABD tarihinin en kötü enflasyonunu yaşamazdık.” değerlendirmesinde bulundu.
Fed’in Para Politikası: Bir Sonraki Adım Ne Olacak?
Fed, 2022 yılında hızla yükselen enflasyon karşısında agresif bir faiz artırım sürecine girmiş ve Mart 2022’den bu yana toplam 11 kez faiz artırarak politika faizini 525 baz puan yükseltmişti. Banka, son olarak Temmuz 2023’te 25 baz puanlık bir artış yapmış, ardından 8 toplantı boyunca faizleri sabit tutmuştu.
2023 yılının son çeyreğinde Fed’in faiz politikasında değişikliğe gittiği görüldü. Eylül 2023’te 4 yıl aradan sonra ilk kez faiz indirimi gerçekleştiren banka, kasım ve aralık aylarında da politika faizini düşürmüştü. Ancak son toplantıyla birlikte bu indirimlere ara verilmiş oldu.
Ekonomistler, Fed’in bir süre daha faizleri mevcut seviyede tutmasını bekliyor. Ancak enflasyonun seyrine bağlı olarak ilerleyen aylarda yeni faiz indirimleri gündeme gelebilir. Özellikle 2024 başında yıllık enflasyonun yüzde 2,9 seviyesine gerilemesi, Fed’in daha gevşek bir para politikası izlemesi için alan açabileceğini gösteriyor.
DEI Programı Tartışma Yarattı
Trump’ın eleştirileri arasında yer alan DEI (Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık) programı da yeniden gündeme geldi. Bu program, iş yerlerinde ve eğitim kurumlarında daha adil ve eşit bir ortam oluşturmayı hedefliyor. Ancak son yıllarda siyasallaştığı ve belirli ideolojik yaklaşımları dikte ettiği gerekçesiyle muhafazakâr çevrelerden eleştiri alıyor.
Özellikle Florida eyaletinde 2023 yılında, DEI programlarına ayrılan fonlar "ayrımcılığı teşvik ettiği" gerekçesiyle iptal edilmişti. Trump da Fed’in bu tür konulara fazla zaman ayırdığını öne sürerek, ekonomik konulara odaklanması gerektiğini savundu.
Piyasalar Nasıl Tepki Verdi?
Fed’in faiz kararının ardından piyasalar, büyük ölçüde sakin bir seyir izledi. ABD borsaları, faizlerin sabit tutulmasını olumlu karşılarken, yatırımcılar bankanın gelecekte atacağı adımlara odaklandı. Dolar endeksi ve tahvil faizlerinde sınırlı hareketler gözlemlenirken, Fed’in önümüzdeki aylardaki enflasyon verilerine göre faiz politikasını şekillendirmesi bekleniyor.
Önümüzdeki dönemde piyasaların ve siyasi aktörlerin Fed politikalarına nasıl tepki vereceği, özellikle yaklaşan başkanlık seçimleriyle birlikte daha da önem kazanacak gibi görünüyor.
