Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin öncelikli hedefinin enflasyonu düşürmek olduğunu vurgulayarak, “Enflasyonu aşağıya çekmek için gerekli tüm araçları kullanıyoruz, enflasyon düşecek.” dedi.
İstanbul'da Bloomberg tarafından düzenlenen "Finansın Geleceği (Future of Finance)" başlıklı etkinlikte konuşan Şimşek, son 1,5 yıldır uygulanan dezenflasyon programının sonuçlarını değerlendirirken, ekonomik istikrarı sağlamak için alınan tedbirleri ve gelecek planlarını paylaştı.
Büyüme Dengeleniyor, Enflasyon Hedefe Ulaşıyor
Şimşek, 2000’li yılların ilk on yılında Türkiye’nin başarılı bir dezenflasyon süreci geçirdiğini ve büyüme oranlarını iki katına çıkardığını hatırlatarak, aynı sürecin tekrar edilmesini hedeflediklerini belirtti. Ancak bu kez ekonomik büyümeyi daha dengeli bir şekilde gerçekleştirmek istediklerini ifade etti.
"2023 yılının ortalarında dezenflasyon programına başladığımızda büyüme oranı yüzde 5 civarındaydı. Ancak bu büyüme, büyük ölçüde iç talep tarafından yönlendiriliyordu ve beraberinde cari açık ile yüksek enflasyon baskıları yaratıyordu. Şu anda büyümemiz yüzde 3 civarında seyrediyor, ancak bunun geçici olduğunu düşünüyoruz."
Bakan Şimşek, Türkiye ekonomisinin uzun yıllar boyunca ortalama yüzde 4,8 ila 5,5 arasında bir büyüme oranı yakaladığını ve yeniden yüzde 5 seviyelerine ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.
“Önceliğimiz Enflasyonu Düşürmek”
Ekonomik büyümenin sürdürülebilir hale gelmesi için enflasyonun düşürülmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, şu anda en büyük önceliklerinin enflasyonu kontrol altına almak olduğunu belirtti.
"İstihdam piyasası oldukça güçlü. Büyüme oranı yüzde 3 civarındayken bile 1 milyon yeni istihdam yaratabildik. Bu çok kritik bir nokta. Çünkü yaptığımız şeyin ekonomik olduğu kadar, sosyal ve politik olarak da kabul edilebilir olması gerekiyor. İşsizlik oranı tarihin en düşük seviyelerine yakın seyrediyor ve iş gücü piyasası halen sıkı durumda. Bu da, nispeten daha düşük bir büyüme oranıyla dezenflasyon sağlamamıza olanak tanıyor."
Şimşek, asgari ücret zammı ve vergi artışlarının dezenflasyon üzerindeki etkilerine de değinerek, bu yıl mali duruşlarını sıkılaştırdıklarını ifade etti. Vergi düzenlemelerinin enflasyon hedefiyle uyumlu yapıldığını belirten Bakan, enflasyonu dizginleme sürecinde mali politikaların da destekleyici bir rol oynadığını söyledi.
Sosyal Konut Yatırımları ile Arz Artırılacak
Mehmet Şimşek, enflasyonla mücadelede sadece talep yönetiminin değil, arz tarafının da önemli olduğunu belirtti.
"Hükümet olarak sosyal konut projelerine büyük yatırımlar yapıyoruz. Deprem bölgesindeki yeni inşaat projeleri ile birlikte, ülke genelinde konut arzını artırarak enflasyonist baskıları azaltmayı hedefliyoruz."
Ayrıca Merkez Bankası’nın sadece talep tarafını yönetmekle kalmadığını, aynı zamanda arz tarafında da maliye politikalarıyla entegre çalıştığını ifade etti.
"Ekonomik politikalara baktığınızda, sıkı para politikası, sıkı maliye politikası ve destekleyici gelir politikaları görebilirsiniz. Bu yapının anlamlı bir dezenflasyon süreci yaratacağını düşünüyoruz."
“Merkez Bankası Ekibine Güveniyorum”
Geçtiğimiz günlerde açıklanan yıllık yüzde 42,12’lik enflasyon oranına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, enflasyon beklentilerinin kendi hedef aralıklarıyla uyum sağlamaya başladığını ifade etti.
"12 aylık vadeli piyasa enflasyon beklentisi yaklaşık yüzde 25 civarında. Bizim hedef aralığımız da buna oldukça yakın. Başarılı olacağımıza inanıyorum. Merkez Bankası'ndaki ekibe güveniyorum ve enflasyonu düşürmek için gerekli tüm araçları kullanıyoruz."
Şimşek, piyasa aktörlerinin şüpheciliğine de saygı duyduğunu belirterek, "Piyasadaki şüpheciliği anlıyorum, ancak doğru politikalarla enflasyonu düşüreceğiz." dedi.
Kredi Politikalarında Seçici Yaklaşım
Şimşek, kredi politikalarına ilişkin soruları yanıtlarken, "seçici kredi sıkılaştırması" uyguladıklarını, ancak bu sürecin aynı zamanda "seçici kredi gevşetmesi" anlamına da geldiğini belirtti.
"İhracatçılar, tarım sektörü ve stratejik yatırımlara yönelik daha az kısıtlayıcı kredi koşulları sunuyoruz. Ancak tüketici kredileri konusunda oldukça sıkıyız. Tüketim kaynaklı enflasyonu baskılamak için Merkez Bankası'nın sıkı durmaya devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz."
ABD ile Ticari İlişkiler ve Küresel Gelişmeler
ABD’nin küresel ticarette uyguladığı korumacılık politikaları ile ilgili gelen bir soru üzerine Şimşek, Türkiye’nin bu süreçten olumsuz etkilenmeyeceğini ifade etti.
"Türkiye'nin ABD’ye yaptığı ihracat, ABD'nin toplam ithalatının sadece yüzde 0,4’ünü oluşturuyor. Dolayısıyla ticari anlamda bir hedef ülke olmamız olası değil."
Türkiye’nin dış ticaretinin büyük bölümünü Avrupa, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya ile yaptığını hatırlatan Şimşek, serbest ticaret anlaşmalarının Türkiye’ye avantaj sağladığını belirtti.
Türkiye'nin Ekonomik Güçlü Yanları
Şimşek, Türkiye’nin ekonomik olarak güçlü yönlerine de değindi.
"Türkiye, düşük borçluluk oranı, güçlü demografik yapısı, yüksek üretim kabiliyeti, gelişmiş turizm sektörü ve dinamik inşaat sektörü ile rekabet avantajına sahip. Avrupa’daki düşük büyüme oranlarına ve küresel belirsizliklere rağmen Türkiye ekonomisi, dayanıklılığını sürdürüyor."
Enflasyon Düşecek, Büyüme Dengelenecek
Bakan Şimşek’in açıklamalarından hareketle hükümetin temel ekonomik hedefleri şu şekilde özetlenebilir:
Enflasyonu düşürmek için tüm ekonomik araçlar kullanılacak,
Mali ve para politikaları sıkılaştırılacak,
Konut arzı artırılarak enflasyonist baskılar azaltılacak,
Seçici kredi politikalarıyla yatırımlar desteklenecek, tüketim harcamaları dengelenecek,
Uzun vadede sürdürülebilir büyüme hedeflenecek.