Türkiye ekonomisinde yaşanan pozitif gelişmeler, güven endekslerine ve enflasyon beklentilerine olumlu yansıdı. Ekonomik güven endeksi son 10 ayın en yüksek seviyesine ulaşırken, piyasa katılımcıları, reel sektör ve hane halkının 12 ay sonrasına yönelik yıllık enflasyon beklentilerinde belirgin bir gerileme yaşandı. Bu gelişmeler, ekonomik seyirdeki iyileşmenin sürdüğüne dair önemli göstergeler arasında yer alıyor.
Ekonomik Güven Endeksinde Artış Trendi
AA muhabirinin derlediği verilere göre, tüketici ve reel sektörün ekonomik beklentilerini yansıtan güven endeksleri, 2023'ün ikinci yarısından itibaren pozitif bir seyir izledi. Bu eğilim 2025 yılının ilk ayında da devam etti ve enflasyon beklentilerinde de düşüş gözlendi.
Geçen yıl mart ayında 100,3 seviyesine ulaşarak eşik değerin üzerine çıkan ekonomik güven endeksi, sonraki aylarda gerileyerek Ağustos 2024’te 93,1'e kadar düştü. Ancak bu noktadan itibaren toparlanma sürecine giren endeks, yılı 98,9 seviyesinde tamamladı. Artış eğilimini sürdüren endeks, 2025 yılının ilk ayında 99,7 ile son 10 ayın en yüksek seviyesine çıktı.
Tüketici güven endeksi de Temmuz 2024’te 75,9 seviyesine düşerek yılın en düşük değerini gördü. Ancak bu noktadan sonra toparlanmaya başladı ve yılı 81,3 seviyesinde kapattı. 2025'in ilk ayında ise 81 seviyesinde gerçekleşerek nispeten istikrarlı bir görünüm sergiledi.
Reel kesim güven endeksi ise Ağustos 2024’te 98’e gerilemişti. Ancak sonraki aylarda yükselerek yılı 102,7 seviyesinde tamamladı. 2025’in ocak ayında ise 102,6 değerini aldı, bu da sektördeki olumlu eğilimin devam ettiğini gösteriyor.
Hizmet sektörü güven endeksi ise dalgalı bir seyir izledi. Şubat 2024’te 120,4 seviyesine ulaştıktan sonra düşüşe geçen endeks, yılı 113,6 seviyesinde kapattı. Ancak 2025 yılının ilk ayında yükseliş kaydederek son 8 ayın en yüksek seviyesi olan 116,5’e çıktı.
Enflasyon Beklentilerinde Düşüş Eğilimi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan "Sektörel Enflasyon Beklentileri" raporuna göre, ocak ayında 12 ay sonrasına yönelik yıllık enflasyon beklentileri önemli ölçüde düştü.
Piyasa katılımcılarının 12 ay sonrası için yıllık enflasyon beklentisi 1,7 puan azalarak yüzde 25,4 seviyesine indi. Reel sektörün enflasyon beklentisi ise 3,8 puan düşerek yüzde 43,8’e geriledi. Hane halkının enflasyon beklentisi ise 4,3 puan azalarak yüzde 58,8 seviyesine indi. Ayrıca, gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hane halkı oranı geçen aya göre 4,5 puan artarak yüzde 30,8’e çıktı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon beklentilerine ilişkin yaptığı açıklamada, "Enflasyon beklentileri dezenflasyon sürecinin hızı açısından kritik öneme sahiptir. Beklentilerin önümüzdeki dönemde enflasyondaki düşüşü daha fazla destekleyeceğini öngörüyoruz. Kararlılıkla uyguladığımız programla enflasyonu kalıcı olarak düşürerek vatandaşlarımızın alım gücünü artıracağız" ifadelerini kullandı.
Ekonomi Uzmanlarından Değerlendirme
İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, güven endeksi verilerinin ekonomik sektörler arasında farklılaşma yaşandığını gösterdiğini belirtti.
Aslanoğlu, sanayinin rekabet gücünde son dönemde bir miktar zayıflama yaşandığını, buna karşın hizmet sektöründeki iyileşmenin sürdüğünü ifade etti. Özellikle faiz indirimiyle inşaat sektöründe hareketlenme gözlemlendiğine dikkati çeken Aslanoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Hizmet sektörü güven endeksine baktığımızda, talebin belirli bir seviyede devam ettiğini görüyoruz. Bu talebin süreceğine dair sinyaller alıyoruz. Veriler, Türkiye ekonomisinin yaklaşık yüzde 3 büyüdüğünü ve bunun büyük ölçüde hizmet sektöründen kaynaklandığını gösteriyor. Sanayi sektöründe ise reel sektör verileri, iç ve dış talepte canlanma olduğunu işaret ediyor. Ancak Avrupa Birliği’ne ihracatta bazı zorluklar yaşandığına dair sonuçlar mevcut. Rekabet ve fiyatlama zorlukları nedeniyle sanayinin, hizmetler sektörüne kıyasla daha zayıf bir performans gösterdiği görülüyor."
Ekonomik güven endekslerindeki iyileşme ve enflasyon beklentilerindeki düşüş, 2025 yılında ekonomik istikrarın sağlanması adına olumlu bir zemin oluşturuyor. Önümüzdeki dönemde enflasyonun kontrol altına alınması ve ekonomik büyümenin sürdürülebilir hale gelmesi adına atılacak adımlar, Türkiye ekonomisinin genel görünümüne yön verecek kritik faktörler arasında yer alıyor.