Reuters’ın düzenli olarak ekonomistlerle gerçekleştirdiği anketin Ekim 2025 sonuçları açıklandı. Ankete göre Türkiye’de enflasyonun önümüzdeki iki yılda da hükümetin öngördüğü seviyelerin üzerinde seyretmesi bekleniyor. Sıkı para politikasına rağmen fiyat baskılarının devam edeceğine işaret eden veriler, Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinde daha temkinli davranabileceğine işaret ediyor. 14-22 Ekim tarihleri arasında 37 ekonomistin katılımıyla gerçekleştirilen ankette, 2025 sonu enflasyon tahmini yüzde 31,3, 2026 sonu tahmini ise yüzde 23 olarak belirlendi. Bu oranlar, hükümetin Orta Vadeli Program’da öngördüğü 2025 için yüzde 28,5 ve 2026 için yüzde 16 hedeflerinin üzerinde bulunuyor. Anket sonuçları, fiyat istikrarına yönelik mevcut politikaların kısa vadede sınırlı etkiler yaratabileceğini, enflasyonun yüksek seyretmeye devam edeceğini ortaya koydu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise son Enflasyon Raporu’nda 2026 yılı için yüzde 16, 2027 için yüzde 9 ara hedef açıklamıştı. Ancak ekonomistlere göre bu hedeflere ulaşmak, mevcut küresel belirsizlikler ve iç talep baskısı dikkate alındığında oldukça zorlu görünüyor.
Büyüme Tahminleri Hükümet Programının Gerisinde
Reuters anketine göre GSYH büyümesi bu yıl yüzde 3,3, 2026’da 3,4, 2027’de ise 3,8 seviyesinde gerçekleşecek. Hükümetin Yeni Ekonomi Programında (YEP) yer alan tahminler ise sırasıyla 3,3, 3,8 ve 4,3 olarak açıklanmıştı. Ekonomistler, sıkı mali duruşun ve yüksek reel faizlerin önümüzdeki dönemde büyüme dinamiklerini sınırlayacağını, buna rağmen iç tüketimin dengelenmesinin fiyat istikrarı açısından gerekli olduğunu belirtiyor. Ankete katılan uzmanlar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) bu haftaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz indirimi hızını yavaşlatmasını bekliyor.
Ekonomistlerin çoğunluğu, politika faizinin yüzde 40,5’ten yüzde 39,5’e indirilmesini öngörüyor. Bu, Banka’nın gevşeme sürecine devam edeceğini ancak daha temkinli bir adım atacağını gösteriyor. Yıl sonu için politika faizi beklentisi yüzde 37,5, 2026 sonunda ise yüzde 27 olarak öngörülüyor. Uzmanlar, faiz indirimlerinin hızının küresel finansal koşullara, döviz piyasasındaki istikrara ve enflasyondaki düşüş eğiliminin kalıcılığına bağlı olacağını vurguluyor.
Cari Açıkta Kontrollü Seyir
Reuters anketinde, cari açığın GSYH’ya oranının bu yıl %1,3, 2026 ve 2027 yıllarında ise %1,6 seviyesinde kalacağı tahmin ediliyor. Bu durum, ihracat artışının sınırlı kaldığı, ithalatın ise enerji fiyatları ve iç talep nedeniyle yüksek seyrettiği bir dönemde dengeli bir cari açık görünümüne işaret ediyor. Uzmanlar, Türkiye ekonomisinin 2025 ve 2026’da “yüksek enflasyon, düşük büyüme” dengesine sıkışabileceğine dikkat çekiyor. Yurt içi talebin kademeli soğumasına karşın, maliye politikasında gevşeme sinyallerinin enflasyon hedeflerini zora sokabileceği belirtiliyor. Reuters anketi, ekonomik karar alıcıların önümüzdeki dönemde hem fiyat istikrarı hem de büyüme hedefleri arasında daha dikkatli bir denge kurmak zorunda kalacağına işaret ediyor.