Almanya, Türkiye’ye yapılacak 40 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı teslimatı için resmi onayı verdi. Almanya’nın saygın yayın organı Der Spiegel’in haberine göre, Berlin yönetimi, federal güvenlik konseyinden çıkan olumlu karar sonrasında bu stratejik satışa onay verdi. Karar, hem savunma sanayi iş birliği hem de NATO içi askeri kapasite güçlendirme açısından dikkat çekici bir adım olarak değerlendiriliyor.
Eurofighter Typhoon projesi; Almanya, İngiltere, İtalya ve İspanya’nın ortaklığında yürütülen, Avrupa’nın en gelişmiş savaş uçağı projelerinden biri. Türkiye de bir süredir bu konsorsiyumla 40 uçaklık bir alım için temaslarını sürdürüyor. Konsorsiyumda yer alan Airbus, BAE Systems ve Leonardo gibi savunma devleriyle yapılan görüşmelerin ardından Almanya’nın onayıyla süreçte kritik bir eşik geçilmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, İngiltere ve Almanya’nın Türkiye’nin talebine olumlu yaklaştığını belirterek, “Bu uçakları en kısa sürede envanterimize katacağımıza inanıyorum” demişti.
Siyasi ve askeri dengeleri etkileyecek
Almanya’nın bu kararı, sadece ticari bir satış değil; aynı zamanda Türkiye ile Avrupa arasındaki stratejik savunma diyaloğunun güçlenmesi anlamına geliyor. Bu gelişme, özellikle Türkiye'nin hava gücünü modernize etme çabalarında önemli bir ivme sağlayacak. Eurofighter Typhoon'lar, yüksek manevra kabiliyeti, çok rollü görev kapasitesi ve ileri teknoloji sistemleriyle Türkiye’nin hava kuvvetleri için ciddi bir güç çarpanı olacak.
Teslimat süreci nasıl işleyecek?
Henüz resmi bir takvim açıklanmasa da uzmanlar, teslimatların önümüzdeki iki yıl içinde kademeli olarak başlayabileceğini öngörüyor. Uçakların üretimi ve Türkiye’ye özel konfigürasyonlarının belirlenmesi de bu sürecin önemli aşamalarından biri olacak. Almanya’nın onay kararı, savunma sanayinde siyasi bariyerlerin aşılabildiği nadir örneklerden biri olarak kayda geçti. Ankara ile Berlin arasında son yıllarda yaşanan gerilimlerin ardından gelen bu adım, iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik iş birliği zemininde yeniden tanımlanabileceğini de gösteriyor.
