15 Ocak 2025
weather
10°
35,4679 %-0.04
36,6762 %0.23
43,6211 %0.66
98.937,12 %2.295
3.057,91 0,15
FinansTaksi Eko Gündem Almanya ekonomisi 2024’te sarsıldı!

Almanya ekonomisi 2024’te sarsıldı!

Almanya ekonomisi, art arda ikinci yıl küçülerek zorlu bir dönemden geçiyor. Federal İstatistik Ofisi’nin (Destatis) verilerine göre, 2024 yılında gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) yüzde 0,2 oranında geriledi.

Almanya ekonomisi, art arda ikinci yıl daralarak hem iç hem de dış kaynaklı sorunlarla mücadele etmeye devam ediyor. Federal İstatistik Ofisi (Destatis) tarafından açıklanan verilere göre, 2024 yılında ülkenin gayrisafi yurt içi hasılası (GSYH) yüzde 0,2 oranında geriledi. Bu daralma, Almanya’nın 2023 yılındaki yüzde 0,3’lük küçülmesinin ardından, ülkenin iki yıl üst üste ekonomik gerileme yaşadığı ilk dönem oldu. En son 2002-2003 yıllarında benzer bir süreç yaşanmıştı.

Yapısal ve Konjonktürel Sorunlar Ekonomiyi Vurdu

Destatis Başkanı Ruth Brand, "Alman ekonomisi 2024’te daha iyi bir ekonomik kalkınmaya engel teşkil eden ciddi baskılarla karşı karşıya kaldı. Artan enerji maliyetleri, yüksek faiz oranları ve Çin ile şiddetlenen rekabet, bu sorunların başında geliyor" ifadelerini kullandı. Destatis verilerine göre, Almanya ekonomisi 2024’ün son çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 daraldı. Özellikle sanayi üretiminin enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle kesintiye uğraması bu sonuçlarda etkili oldu.

Konjonktürel Rüzgarlar Fırtınaya Dönüştü

ING Almanya Başekonomisti Carsten Brzeski de bu ekonomik gerilemeyi değerlendirdi. Brzeski, "2024 yılı, Alman ekonomisi için tam anlamıyla konjonktürel ve yapısal zorlukların fırtınaya dönüştüğü bir yıl oldu" dedi. Çin'in Almanya’nın ihracat destinasyonundan en güçlü rakiplerinden birine dönüşmesi ve yüksek enerji maliyetleri gibi sorunlar, Brzeski’ye göre Almanya’nın geleneksel ekonomik modelini zora soktu.

Brzeski, "2000'li yılların başındaki 'Avrupa'nın hasta adamı' unvanı yeniden gündeme gelebilir. Almanya’nın sanayi odaklı iş modeli, düşük maliyetli enerji ve geniş pazar erişimi avantajlarını kaybetmiş durumda" ifadelerini kullandı. Brzeski ayrıca, 2024’teki daralma verilerinin aşağı yönlü revize edilme ihtimaline de dikkat çekti.

Alman Sanayisi Kan Kaybediyor

Almanya ekonomisinin bel kemiği olan sanayi sektörü, enerji fiyatlarının yükselmesi ve düşük talep gibi sorunlarla karşı karşıya. İnşaat, otomotiv, kimya ve makine mühendisliği gibi kritik sektörler, iç ve dış talep yetersizliği nedeniyle zor bir yıl geçirdi. Ülkenin ihracatı bir önceki yıla kıyasla yüzde 0,8 gerilerken, özel tüketim harcamalarındaki artış yalnızca yüzde 0,3’te kaldı.

Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Almanya’nın önümüzdeki yıllarda da diğer gelişmiş ekonomilere kıyasla daha yavaş büyüyeceğini öngörüyor. 2025 yılında da kayda değer bir toparlanma beklenmiyor.

Siyasi ve Ekonomik Belirsizlikler Yatırımları Frenliyor

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın etkileri, Almanya’da ekonomik belirsizliklerin daha da artmasına neden oluyor. Şirketler, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve 2025’in ilk çeyreğinde yapılması planlanan erken seçim nedeniyle yatırım yapmaktan çekiniyor. Bu durum, Almanya’da kamu maliyesini de olumsuz etkiledi. 2024 yılında federal, eyalet ve belediye düzeyindeki bütçe açığı, yaklaşık 108 milyar avroya ulaştı.

Resesyon Tehlikesi Kapıda

Almanya ekonomisi, 2025’in ilk çeyreğinde de küçülürse teknik resesyona girecek. Destatis verilerine göre, iki çeyrek üst üste daralma, teknik resesyon olarak tanımlanıyor. Ekonomistler, Almanya’nın bu süreçten çıkması için yapısal reformlar gerektiğini vurguluyor.

Kronikleşen Zayıflık

Almanya hükümetinin raporlarına göre, ülkenin ekonomik toparlanması, ancak uzun vadeli yapısal reformlar ve jeopolitik belirsizliklerin giderilmesiyle mümkün olabilir. Ancak mevcut veriler, Avrupa’nın en büyük ekonomisinin uzun bir süre daha kronik zayıflıkla mücadele edeceğini gösteriyor.

Almanya, küresel ekonomik arenada rekabet gücünü artırmak için enerji maliyetlerini düşürme, altyapısını yenileme ve ihracat pazarlarını çeşitlendirme gibi adımları hızla hayata geçirmek zorunda. Aksi takdirde, "Avrupa’nın hasta adamı" unvanı bir kez daha Almanya’nın kapısını çalabilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *