Borsa İstanbul yeni güne yatay ve dalgalı bir seyirle giriş yaptı. BIST 100 endeksi açılışta sınırlı artışla 11 bin puan bandına yaklaşırken, yatırımcıların genelinde temkinli bir bekleyiş havası dikkat çekiyor. Haftanın ilk işlem gününde, küresel piyasalardaki karışık görünüm ve iç piyasadaki faiz beklentileri borsada yön arayışını beraberinde getirdi. Sabah saatlerinde bankacılık hisseleri nispeten güçlü performans sergilerken, sanayi ve teknoloji hisselerinde kısmi satış baskısı görüldü.
Piyasa Görünümü ve Sektörel Dağılım
Bankacılık ve finans sektörü güne pozitif başladı. Son haftalarda artan yabancı ilgisi ve güçlü bilanço beklentileri bu alanda destekleyici rol oynuyor. Sanayi ve inşaat hisselerinde yatırımcılar temkinli; özellikle iç talebe bağlı sektörlerde sınırlı işlem hacmi öne çıkıyor. Enerji ve petrokimya hisselerinde küresel emtia fiyatlarının dalgalanması etkili olurken, ulaştırma ve perakende tarafında satış yönlü hareketler gözlemleniyor. İşlem hacmi açısından piyasa henüz düşük seviyede; bu da “yeni yönün henüz netleşmediği” bir güne işaret ediyor.
Piyasayı Etkileyen Faktörler
Borsanın genel seyrinde üç başlık öne çıkıyor:
- Döviz kurları ve TL’nin görünümü: Dolar/TL’deki hareketler, hisse senedi piyasasında yabancı yatırımcı davranışlarını doğrudan etkiliyor.
- Faiz ve enflasyon beklentileri: Merkez Bankası’nın önümüzdeki döneme ilişkin adımları, risk iştahı açısından belirleyici olacak.
- Küresel likidite koşulları: ABD ve Avrupa borsalarındaki yön arayışı, gelişmekte olan piyasalara da yansıyor.
Uzmanlar, TL’nin stabil seyrinin korunması ve faiz politikasında öngörülebilirliğin sürmesi halinde Borsa İstanbul’un kısa vadede toparlanma eğilimini sürdürebileceğini değerlendiriyor.
Endeks için 10.850 puan destek, 11.150 puan ise ilk direnç seviyesi olarak izleniyor. Bu bant aralığında volatilitenin sınırlı kalması bekleniyor. Yukarı yönlü bir kırılma halinde kısa vadeli pozitif momentum güçlenebilir; aşağı yönlü kırılımlarda ise satış baskısı hızlanabilir. Yeni gün itibarıyla Borsa İstanbul’da “bekle-gör” havası hâkim. Yatırımcıların odağında faiz politikaları, dövizdeki hareketlilik ve küresel piyasalardaki risk iştahı bulunuyor. Kısa vadede belirgin bir yön oluşmasa da, bilanço döneminin yaklaşması ve jeopolitik tansiyonun düşük seyretmesi, orta vadeli yatırımcılar için fırsat alanı yaratabilir.