Bitcoin küresel rezerv olma yolunda ilerliyor

Küresel finans piyasalarında çığır açan Bitcoin, stratejik rezerv varlığı olma yolunda hızla ilerliyor. Ünlü yatırım şirketi Franklin Templeton, 2025 yılı itibarıyla daha fazla ülkenin Bitcoin’i ulusal rezervlerine ekleyeceğini öngörüyor. Şirketin yayınladığı 2025 dijital varlık raporunda, Bitcoin’in yalnızca spekülatif bir araç olmaktan çıkıp küresel finansal sistemlerin ayrılmaz bir parçası haline geleceği belirtiliyor. Bu dönüşüm, hem kurumsal hem de devlet düzeyinde geniş bir benimsemeyi beraberinde getiriyor. Hong Kong ve Almanya gibi ülkelerin Bitcoin rezervine yönelik açıklamaları, bu trendin güçlü işaretleri olarak değerlendiriliyor. Hong Kong Yasama Meclisi üyesi Wu Jiexhuang, ulusal rezervlere Bitcoin eklenmesini önerirken, Almanya’da Özgür Demokrat Parti (FDP), Bitcoin’in Avrupa para sistemini güçlendirebilecek bir araç olduğunu vurguladı. Özellikle spot Bitcoin borsa yatırım fonlarının (ETF) ABD’de onaylanmasıyla birlikte, piyasalarda yaşanan hareketlilik bu eğilimi hızlandırıyor.

El Salvador ve Bhutan’ın İzinden Yeni Oyuncular

Bitcoin’in ulusal rezervlerde değerlendirilmesi fikri, ilk kez El Salvador ve Bhutan gibi ülkelerle gündeme gelmişti. Ancak şimdi bu ilgi, dünya finans sisteminin devlerine kadar ulaşmış durumda. Hong Kong’un Bitcoin rezerv önerisi, Asya finans merkezi olarak bölgesel liderlik hedefiyle örtüşürken, Almanya’nın önerisi Avrupa’daki merkez bankası politikalarının yenilenmesi için bir sinyal olabilir. Franklin Templeton’un raporunda, devletler ve büyük kurumsal yatırımcıların Bitcoin’i güvenli bir değer deposu olarak benimsemesinin, piyasalarda daha fazla istikrar sağlayacağı vurgulanıyor. Spot Bitcoin ETF’lerinin küresel ölçekte kabul görmesi, bu dönüşümü tetikleyen en önemli faktörlerden biri. Raporda, bu gelişmelerin Bitcoin’in spekülatif imajını değiştirdiği ve onu daha geniş bir ekonomik rol için hazırladığı ifade ediliyor.

Küresel Finansal Sistem İçin Yeni Bir Dönem

Bitcoin’in ulusal rezerv varlığı olarak benimsenmesi, sadece finansal piyasalarda değil, aynı zamanda küresel ekonomi politikalarında da köklü değişikliklere yol açabilir. Franklin Templeton, bu gelişmelerin Bitcoin’i altın gibi geleneksel rezerv varlıklarla aynı ligde konumlandırabileceğini öngörüyor. Almanya ve Hong Kong gibi büyük ekonomilerin Bitcoin’e olan ilgisi, bu kripto varlığın sadece bireysel değil, ulusal düzeyde de bir güven sembolü olarak kabul edilmesinin önünü açabilir.