Çin hükümetinin açıkladığı mali teşvik paketi, piyasalarda beklenen etkiyi yaratmadı. İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Uzmanı Şant Manukyan, paketle ilgili yaptığı değerlendirmelerde, içeriğin yetersiz olduğunu ve bu durumun piyasalarda olumsuz bir karşılık bulabileceğini ifade etti.
Manukyan, mali teşvik paketinin iki ayrı bölümde ele alınması gerektiğini belirterek, medyada yer alan 2 trilyon yuan rakamlarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Bu durumun, finans piyasalarını tatmin etmeyen bir paket ortaya çıkardığını belirten Manukyan, "Çok yerini bulan bir paket değil. Bu nedenle kısa vadede piyasaları kötü etkileyebilir. Bir günlük satış da görebiliriz ama kamu çok aktif olduğu için şu anda bir düşüş trendini tetikleyecek bir durum değil" dedi.
Maliye Bakanlığı'nın açıklamalarına atıfta bulunan Manukyan, "Bütçe hedeflerimiz gerçekçi ve geçerli. Zaten 2 trilyon yuanın üzerinde özel tahvil ihracı yapacağız sene sonuna kadar. Herhangi bir şekilde finansal bir problemimiz yok. Dolayısıyla bu şekilde devam etmemiz son derece rahat bizim açımızdan." ifadesini aktardı. Ancak, yerel hükümetlerin borçlanmaları konusundaki endişeleri dile getirdi; merkezi hükümetin borcunun düşük görünmesine rağmen, yerel hükümetlerin ve bankacılık ürünlerinin merkezi hükümet tarafından garanti edilen borçlanmalarının sorun teşkil ettiğini söyledi. Manukyan, "Kamu, 'Ben rahat bir durumdayım, daha fazla borçlanabilirim' dediğinde, aslında öyle olmadığını biliyoruz." dedi.
Orta Uzun Vadede Çözüm Sunmuyor
Manukyan, paketin bazı önemli unsurlar içerdiğine dikkat çekti. Bu unsurlardan birinin yerel hükümetlerin borçlanma yöntemleri olduğunu ifade etti. Borçların kamunun bilançosuna aktarılmasının yerel hükümetlerin bütçelerini rahatlatabileceği ve harcama yapma imkânlarını artırabileceği yönündeki görüşleri, ekonominin canlanmasına katkıda bulunabileceği şeklinde değerlendirdi. Ancak, bu durumun 2015'te de uygulandığını hatırlatan Manukyan, "Bu, 'borçla büyümeye devam edin' sinyalini veren bir adım. Dolayısıyla orta uzun vadede sorunun çözümüne yönelik değil." dedi.
Ayrıca, bankacılık sektörüne sermaye enjekte edilmesi konusunu da gündeme getiren Manukyan, Çin finans piyasasının büyüklüğünün 450 trilyon yuan civarında olduğunu, bunun 175 trilyon yuanlık kısmının bankacılık sektörüne ait olduğunu belirtti. İlk pakette belirtilen 1 trilyon yuanlık kaynağın büyük bankalara tahsis edilmesinin yetersiz olduğunu vurguladı ve "Küçük bankalar faydalanabilecek mi? Büyüklüğü ne olacak?" gibi soru işaretlerinin olduğunu ifade etti.
Manukyan, paket kapsamındaki özel tahvil ihraçlarıyla boş konutların satın alınarak sosyal konut haline getirileceğini belirtti. Ancak, boş konut stoğunun büyük olduğunu ve bu uygulamanın, konut fiyatları düştüğünde yerel hükümetlerin mali yükünü artırabileceği yönündeki endişeleri dile getirdi. "100 yuandan aldığınız ev 90 yuana düştüğünde ne olacak?" sorusunu yönelten Manukyan, paketin mevcut sorunu, yani tüketimin düşüklüğünü canlandıracak bir niteliğe sahip olmadığını vurguladı. Emlak sektöründe bankacılık sektörünün bilançosunu kuvvetlendirmenin yeterli olmadığını, asıl canlandırılması gereken alanın tüketici tarafı olduğunu kaydetti.
Sonuç olarak, Manukyan, bu paketin yüzde 5'lik bir büyüme hedefinin yakalanmasına katkı sağlasa da, ekonomik sorunlara yol açan politikaların geride bırakılarak yeni bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini ifade etti. Bu durum, Çin ekonomisinin geleceği açısından endişe verici bir tablo çizmektedir.