Ekonominin Babası Adam Smith Kimdir?

Ekonominin Babası Adam Smith Kimdir?

15 Ocak 2020 1 Yazar: Emine Zaman

Ekonominin babası unvanı ile bilinen Adam Smith 1723 yılında İskoçya’da dünyaya gelmiş, 1790 yılında yani 67 yaşında iken yaşamını kaybetmiştir. Ahlak felsefesi profesörü olan Smith’in ekonomik açıklamalarında bu felsefe dalının etkileri yoğun bir şekilde görülmektedir. Smith, ekonomide ve doğal olaylarda bir düzen olduğunu ve bunun ahlak hissi ve gözlemle belirlenebileceğini bildirir. Ekonominin Babası Adam Smith Kimdir? Adam Smith’in ekonomiye dair görüşleri nelerdir daha yakından bakalım.

Ekonominin Babası Adam Smith Kimdir?

Adam Smith Glasgow Üniversitesi’nde felsefe ve ahlak profesörlüğü yapmış fakat sonra bu alandan hukuk ve ekonomi alanına doğru yönelmeye başlamıştır. Bu alanda eserler veren Adam Smith’in en önemli eserlerinden biri Ulusların Zenginliğidir. Bu kitabın ana konusu ekonomik büyümedir. Ulusların Zenginliği döneminde etkili bir eserdir çünkü ekonomi disiplinin ortaya çıkmasını sağlamış ve sistematik hale gelmesine yardımcı olmuştur. 1776 yılında bu kitap yayımlandığı sırada ABD ve İngiltere’de serbest ticaret anlayışı yaygınlaşmakta idi.

Kitap, ekonomik başarı için büyük külçe reservlerinin önemli olduğu teoriye (merkantilizm) karşı bir bildirge haline gelmiştir. Bu anlayış, fakirlik ve sıkıntı kaynaklı ortaya çıkmıştır. Ulusların Zenginliği kitabında Adam Smith, fizyokratik anlayışın, toprağın önemine verdiği değere de karşı çıkmaktadır. Smith, işçinin ve işgücünün önemine inanmakla birlikte üretimin onlar sayesinde artabileceğini belirtmiştir. Bu teoriler ile uluslar başarıyı yakalamışlar ve bazı ekonomistler Adam Smith’in klasik ekonomi teorisini rafine etmeye çalıştılar. Bu sebepten zamanla modern ekonomi anlayışı gelişmiştir. Thomas Robert Malthus kimdir ve Thomas Malthus Nüfus Kuramı nedir buradan göz atabilirsiniz.

Ulusların Zenginliğinde bahsedilen konulardan bir tanesi de, serbest piyasa her ne kadar denetimsiz, düzensiz, serbest görünse de “görünmez el” tarafından yönlendirilmesidir. Bu yönlendirme doğru çeşitlilik ve miktarda üretim yapılabilmesi içindir. Smith, bir ürün üretiminde eksiklik olduğu zaman fiyatının artacağını, fakat eğer pazara fazla üretici girerse rekabet ve arzın artmasından dolayı fiyatın düşeceğini yani doğal piyasa fiyatına (ortalama piyasa fiyatı) gerileyeceğini bildirmektedir. İnsanların harekete geçerek piyasaya girmelerinin aç gözlülükten kaynaklandığını belirten Adam Smith, bu durumun olumlu sonucu olarak rekabetin artması ve fiyatların hep aşağıda kalmasını göstermiştir. Smith, tekelleşmeye karşı çıkmıştır.

Adam Smith hükümetin varlığına karşı çıkmamakla birlikte, onun kısıtlayıcı politikalarına tamamen karşı idi. Hükümetin ekonomiye bu denli karışmasının, fiyatların uzun dönemde yüksek kalmasına ve verimsizliğe sebep olduğunu savunmaktaydı. Smith’in her şeyin oluruna bırakılması (laissez- faire) teorisi özellikle 19. yüzyılda hükümetin koyduğu kanunları etkilemiştir.

Adam Smith’e Göre Tam Rekabet Piyasası

Adam Smith, tam rekabet ortamının üretici ve tüketici açısından faydalı olduğunu öne sürmüştür. Tam rekabet piyasasında üretici ve tüketici arasında çıkar çatışması olmadığını; kendi çıkarlarını en yükseğe taşımaya çalışırken toplumun çıkarına hizmet edildiğini belirtmektedir. Smith tam rekabet piyasasında,

  • Devletin vergi artırmasının,
  • Üretim faktörlerinin optimum birleşimlerinin bozulmasının,
  • Üretim kararsızlıkları ve yanlışlarının,
  • Uluslararası ilişkilerde bozulmanın,
  • Siyasal iktidarsızlıktaki artışın,

dengeyi bozacağına inanmaktadır.

Adam Smith’e Göre Sermaye

Adam Smith, sermayeyi emeği artıran her şeyle birlikte, emeğin daha verimli çalışmasını sağlayan bir etken olarak tanımlamaktadır. Smith, bir ülkenin sermaye birikimi arttıkça, ülkenin zenginliğinin de arttığını belirtmektedir. Bunun yanı sıra Smith tasarrufu, geciktirilmiş bir tüketim olarak görmekte, bugünün tüketimini yarına bırakmak olarak adlandırmaktadır. Irving Fisher Kimdir Irving Fisher teorisi nedir, Irving Fisher ekonomiye katkıları nelerdir

Adam Smith Görünmez El Doktrini

Adam Smith herkesin bencil olduğu bir toplumda uyumun, bilinçli olmasa dahi oluşacağını belirtmektedir. Çünkü, her birey kendi çıkarları için uğraşırken, istemeden de olsa topluma etkin bir şekilde yarar sağlamaktadır. Bu kendiliğindenliği sağlayan “görünmez el” piyasa ilişkileridir. Smith’e göre görünmez el ve piyasayı düzenleyen fiyatlar seviyesi, kaynakların en yararlı şekilde kullanılmasına imkan sağlamaktadır. Yani doğal düzen kişisel çıkarlara göre oluşmaktadır. Bu bakımdan Smith’in bu doktrini, oportünist (çıkarcı) ve realisttir (gerçekçi).

Adam Smith’e Göre Emek Tanımı

Adam Smith, ülke servetlerinin topraktan çok emeğe bağlı olduğunu belirtmektedir. Ülkelerin zenginliğini artıran temel etken emektir. Buna göre bir ülkenin yıllık emeği, tüm malları ortaya koyan emek toplamıdır.

ekonominin-babasi-adam-smith-teorileri

Ekonominin Babası Adam Smith Kimdir?

Adam Smith’in Ücret Tanımı

Adam Smith’e göre her şey fiyata bağlıdır. Maliyetler, üretim miktarı, her şey fiyatla ilgilidir. Faktörlerin dağılımı fiyatlara göre olur ve ücret bir fiyattır; emeğin fiyatı.

Adam Smith’e Göre İş Bölümü

Adam Smith iş bölümünün üretimi artırdığını bir toplu iğne örneği ile anlatmıştır. Bir kişi on aşamada yapılan toplu iğneden günde 10 adet üretebilmektedir. 10 işçi çalıştırarak, her aşama bir kişi tarafından yapılırsa günde üretilen iğne sayısı 4800’e çıkmaktadır. Halbuki on kişiden her biri her aşamayı kendi yapsa günde 100 adet iğne üretilebilecekti. Bunun yanı sıra, her aşamanın bir işçi tarafından yapılması o alanda uzmanlaşma sağlayacağından, daha hızlı üretim yapılmasını sağlayacaktır. Adam Smith’in iş bölümü teorisiyle uluslararası iktisada en büyük katkısı “Mutlak Üstünlük” teorisi olmuştur. Bu teoreme göre bir ülke hangi malı daha ucuza üretiyorsa kaynaklarını bu alanda kullanmalıdır. Bu şekilde ülkeler birbirine muhtaç kalmakta lakin üretim çok fazla olmaktadır.

Adam Smith, “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” (laissez- faire, laissez- passer) teorisini benimsemiştir. Bu teori, üretim faktörlerinin bir kesimden diğerine serbestçe geçebilmesini ifade etmektedir.

Adam Smith’in Para Tanımı

Smith’e göre para bir mübadele aracıdır. Üretim fazlalaştıkça mübadele edilecek daha çok mal bulunacağından, daha fazla paraya ihtiyaç duyulacaktır. Bir ülkenin fazla parasının olması fazla serveti olduğunu göstermez ve fiyatlar genel düzeyini artırır.

Adam Smith Teorileri

  • Adam Smith Fiyat teorisi

Smith’e göre reel fiyat ve nominal fiyat vardır. Reel fiyat malın elde edilmesinde yapılan masraflar; nominal fiyat ise arz- talep dengesinin değişmesinden ve piyasa koşullarının değişmesinden kaynaklanan fiyattır.

  • Adam Smith Rant teorisi

Adam Smith 5 türlü ranttan bahsetmektedir:

1- Net hasıla

2- Topraktan üretim yapılabilmesi için toprak sahibine ödenen bedel (kira)

3- Toprak sahiplerinin elde ettiği kar

4- Piyasalara uzaklık rantı etkilemektedir.

5- Nadirlik rantı

  • Adam Smith Emek Değer Teorisi

Smith’e göre bir malın iki türlü değeri bulunmaktadır. İlki, malın kişiye sağladığı fayda; ikincisi ise o malın diğer mallarla mübadele değeridir.

Adam Smith Sözleri

Her birey kendi karını arttırmaya çalışırken amacı hiç de bu olmadığı halde bütün toplumun zenginliğinin artmasına hizmet eder. Bunu yaptıran piyasanın gizli elidir.

Bütün üretimin tek amacı tüketimdir ve üreticinin çıkarları ancak tüketicinin çıkarları gerektirdiği ölçüde korunmalıdır.

Tüm insanlar gibi toprak sahipleri de ekmeden biçmeyi severler ve toprağın doğal ürünleri için bile rant isterler.

Her ne kadar insanın bencil olduğu varsayılıyorsa da, insanın görmekten memnun olmak dışında bir kazancının olmadığı, onu başkalarının durumuna ilgili yapan ve başkalarının mutluluğunun kendisi için gerekli kılan kimi ilkeler vardır.

Üyelerinin büyük bir bölümü yoksul ve perişan durumda olan hiçbir toplum elbette, gelişkin ve mutlu olamaz.