ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni tarife kararları ve makroekonomik göstergeler, emtia piyasalarında dalgalı bir seyir izlenmesine neden oldu. Geçen hafta altının ons fiyatı 2.886,85 dolarla tarihi zirvesini görürken, tarım, enerji ve baz metallerdeki fiyatlamalar da küresel ticaret gerilimlerinden etkilenmeye devam etti. Piyasaların odağında ise bu hafta açıklanacak ABD enflasyon verileri ve ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) Küresel Tarımsal Arz ve Talep Tahminleri (WASDE) raporu bulunuyor.
Altın ve Kıymetli Metallerde Rekor Seviyeler
Küresel jeopolitik riskler ve ABD’nin yeni gümrük tarifeleri altına olan talebi artırarak fiyatları rekor seviyeye taşıdı. Son altı haftadır sürekli değer kazanan altının ons fiyatı 2.886,85 dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Piyasalarda enflasyonist baskılar ve Fed’in gelecekteki politika belirsizlikleri altına olan ilgiyi artırırken, Citi Research 2025 yılı için altın fiyat tahminini 2.800 dolardan 2.900 dolara yükseltti.
Gümüş fiyatları geçen hafta yüzde 1,4 artarken, paladyum yüzde 4,5 ve platin yüzde 0,7 değer kaybetti. Analistler, Fed’in faiz politikalarına yönelik belirsizliğin ve Trump’ın ticaret savaşlarını genişletme ihtimalinin kıymetli metallerde dalgalanmaya yol açabileceğini belirtiyor.
Baz Metallerde Yeni Dönem: Londra Metal Borsası Düzenlemeleri ve Trump’ın Tarifeleri
Londra Metal Borsası’nın (LME), büyük hacimli özel anlaşmaları kendi platformunda işlem yapmayı zorunlu kılacak yeni kuralları piyasalarda tartışma yarattı. Likiditenin azalabileceğinden endişe eden piyasa aktörleri, bu düzenlemenin etkilerini yakından takip ediyor.
Trump’ın Çin mallarına ek yüzde 10 gümrük tarifesi getirme planı da baz metallerde belirsizlik yarattı. Çin, yıllık 4,2 milyon tonluk üretimiyle küresel çinko pazarına hakim olduğu için, olası yeni gerilimlerin çinko fiyatlarını artırabileceği ifade ediliyor. Geçen hafta çinko yüzde 1,5, nikel yüzde 3,6, kurşun yüzde 2,7, alüminyum yüzde 0,4 ve bakır yüzde 7,7 değer kazandı.
Nikelde ise Endonezya’nın 2025-2026 yıllarında cevher madencilik kotalarında planladığı azalmanın fiyat artışlarını tetiklemesi bekleniyor. Bunun yanı sıra, Endonezya’nın nikel ürünleri ihracatına yönelik olası yeni kısıtlamalarının da piyasada etkili olabileceği konuşuluyor.
Enerji Piyasaları: Petrol ve Doğal Gazda Fiyatlamalar
ABD’nin Çin’e yönelik yüzde 10’luk genel yaptırımları ve Pekin’in buna karşılık ABD ham petrol ithalatına yüzde 10 gümrük vergisi uygulama kararı, petrol fiyatları üzerinde baskı yarattı. OPEC+ ülkeleri, nisandan itibaren arz artışına devam etme planını değiştirmezken, Brent petrol geçen hafta yüzde 2,3 değer kaybetti.
Öte yandan, ABD Başkanı Trump, ilk başkanlık döneminde uyguladığı "İran’a maksimum baskı" politikasını yeniden hayata geçirecek başkanlık kararnamesini imzaladı. Bu adımın, petrol piyasalarında uzun vadede arz endişelerini artırabileceği değerlendiriliyor.
Doğal gaz tarafında ise soğuk hava beklentileri fiyatları yukarı çekti. ABD Enerji Bilgi İdaresi’nin (EIA) son verilerine göre, 31 Ocak itibarıyla doğal gaz stokları beş yıllık ortalamanın yüzde 4,4 altında bulunuyor. ABD’de elektrik üretiminin artması da doğal gaz talebini yükseltiyor. Geçen hafta New York Ticaret Borsasında doğal gaz fiyatı yüzde 8,8 arttı.
Avrupa’daki doğal gaz depolama oranı yüzde 51 seviyesinde bulunarak beş yıllık ortalamanın altında kalmaya devam etti. Uzmanlar, soğuk hava dalgasının doğal gaz talebini daha da artırabileceğini ve fiyatlarda oynaklık yaratabileceğini belirtiyor.
Tarım Piyasaları: ABD-Çin Ticaret Gerilimi ve Tarımsal Ürünlerde Dalgalanmalar
ABD ile Çin arasında devam eden ticaret savaşlarının tarım emtiaları üzerindeki etkileri sürüyor. ABD Tarım Bakanlığı (USDA), geçen hafta bazı çiftçi fonlarını askıya aldı. Bu karar, tarım destek programlarının geleceği konusunda endişeleri artırdı. Çin’in ABD buğdayına yönelik olası tarifeleri gündeme gelse de analistler, Pekin’in bu seçeneğe sıcak bakmadığını değerlendiriyor.
Dolar endeksindeki zayıflama, ABD tahıllarının küresel pazarlardaki rekabet gücünü artırırken, NOAA verilerine göre ABD’nin 45 eyaletinde orta düzeyde kuraklık yaşanıyor. Bu durum, tarımsal üretim üzerindeki riskleri artırıyor. Rusya ve Ukrayna’dan gelen buğday ihracatındaki düşüş de fiyatları etkileyebilir.
Geçen hafta Chicago Ticaret Borsasında buğday fiyatları yüzde 4, mısır yüzde 1,1 ve soya fasulyesi yüzde 0,6 artış gösterirken, pirinç yüzde 0,9 değer kaybetti. Hindistan’ın ihracat kısıtlamalarını gevşetmesi, pirinç fiyatlarının son iki yılın en düşük seviyelerine inmesine neden oldu.
Kahve ve Tarımsal Emtialarda Fiyat Hareketleri
Brezilya’da yaşanan beklenmedik don olayları ve uzun süren kuraklık, kahve piyasasında arz sıkıntısı yaratmaya devam ediyor. USDA, küresel kahve stoklarının son 25 yılın en düşük seviyelerine gerileyebileceğini açıkladı. Bu gelişmeler ışığında, Intercontinental Exchange’de kahve fiyatları geçen hafta yüzde 7 artış gösterdi.
Pamuk ve şeker fiyatlarında ise düşüş gözlemlendi. Pamuk ve şekerin libre bazında fiyatları yüzde 0,2 azalırken, kakao yüzde 6,8’lik düşüş yaşadı.
Küresel Piyasalar Trump’ın Politikalarına Odaklandı
ABD Başkanı Donald Trump’ın tarife politikaları ve ticaret savaşlarını genişletme ihtimali, emtia piyasalarında volatilitenin artmasına neden oluyor. Altın fiyatları rekor kırarken, tarım emtiaları ve baz metallerde yön arayışı sürüyor. ABD’de açıklanacak enflasyon verileri ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi’ndeki konuşması, piyasalara yön verecek kritik gelişmeler arasında yer alıyor.
Özellikle Çin ile devam eden ticaret gerilimleri, emtia piyasalarındaki riskleri artırırken, yatırımcılar belirsizlik ortamında güvenli limanlara yönelmeye devam ediyor. Önümüzdeki haftalarda Fed’in atacağı adımlar ve Trump yönetiminin tarifelere yönelik kararları, piyasalardaki oynaklığı belirleyici unsurlar olacak.
