Türkiye’nin en büyük yaş çay alıcısı konumundaki ÇAYKUR, ikinci sürgün çay sezonu devam ederken üreticilere önemli bir uyarıda bulundu. Genel Müdürlük’ten yapılan açıklamada, günlük yaş çay alımlarının 10 bin ton seviyelerinde sürdüğü ve fabrikaların iki günlük üretimi karşılayacak stok seviyesine yaklaştığı belirtildi. Üreticilerden ise “günlük alım limitlerinin üzerine çıkılmaması” yönünde hassasiyet çağrısı yapıldı.
Fabrika Kapasitesi Üreticilere Yeter, Ancak Günlük Sınırlara Uyulmalı
ÇAYKUR, sürgün döneminin henüz ortasına gelinmediğini vurgulayarak, üreticilerin panikle yoğun hasada yönelmemesi gerektiğini belirtti. Yapılan açıklamada, “Bahçelerinizdeki alın teri olan ürünleriniz tazeliğini korumaktadır. Herhangi bir aksaklığa yol açmamak için aceleci davranılmamalı, alım limitleri gözetilmelidir” denildi. Genel Müdürlük ayrıca, fabrika kapasitelerinin sürgün boyunca tüm üreticilerin ürünlerini karşılayabilecek düzeyde olduğunun altını çizerek, “Yalnızca günlük kapasite koşullarına riayet edilmesi gereklidir, bu da zaten hepimizin bildiği bir zorunluluktur” ifadelerine yer verdi.
“Stoklar Erimezse Sağlıklı Üretim Mümkün Olmaz”
ÇAYKUR’un açıklamasında, yaş çayın hassas bir ürün olduğuna ve doğru işlenmediği takdirde kalite kayıplarına yol açabileceğine dikkat çekildi. Aşırı hasatın hem fabrikalarda yığılmaya neden olacağı hem de tazeliğini yitiren çayların değer kaybedeceği ifade edilerek, şu mesaj verildi: “Üretim zincirinin sağlıklı işleyebilmesi için fabrikalardaki mevcut stokların eritilmesi gereklidir. Aksi durumda alınan her fazla ürün hem üreticiye hem kuruma zarar olarak geri döner.”
Üreticiye Güven ve Planlama Çağrısı
ÇAYKUR, geçmiş yıllarda yaşanan benzer durumlara da atıfta bulunarak, tüm üreticileri ortak bir sorumluluk anlayışıyla hareket etmeye çağırdı. Uzun vadede hem kaliteyi hem sürdürülebilir üretimi koruyabilmek adına planlı hasat, kapasiteye uygun alım ve karşılıklı anlayış temel ilkeler olarak vurgulandı.
Çayda Sürdürülebilirlik İçin Ortak Duruş Şart
Kampanya dönemlerinde üreticilerin yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri olan “yoğunluk nedeniyle ürünün beklemesi” sorununun önüne geçebilmek için bu tür uyarıların dikkate alınmasının kritik olduğu ifade edildi. Üreticilerin emeğinin karşılık bulabilmesi için acele değil, doğru zamanda ve doğru miktarda hasat yapılması gerektiği belirtildi.
