ABD Merkez Bankası’nın (Fed) gelecekteki faiz indirim kararlarının büyük ölçüde 2024 ABD Başkanlık seçimlerinin sonucuna bağlı olabileceği ifade ediliyor. Uzmanlar, Kamala Harris’in başkan seçilmesi durumunda Fed'in faiz indirimlerine devam etmesinin olası olduğunu, ancak Donald Trump’ın başkanlık koltuğuna geri dönmesi durumunda bu döngünün risk altına girebileceğini belirtiyor.
Faiz İndirimleri Seçim Sonuçlarına Bağlı Olabilir
Berenberg Kıdemli Ekonomisti Dr. Felix Schmidt, Fed’in ilk olarak 50 baz puanlık bir faiz indirimi gerçekleştirdiğini ve 7 Kasım'daki toplantıda 25 baz puanlık yeni bir indirime daha gidebileceğini öngörüyor. Schmidt, Fed’in bu kararının, ABD ekonomisinin sıkı para politikası ve inatçı enflasyona rağmen gösterdiği güçlü performansa dayandığını ifade etti. Ancak, ilerleyen aylardaki faiz indirimi kararlarının büyük ölçüde başkanlık seçimlerinin sonuçlarına bağlı olacağını vurguladı.
Schmidt’e göre, Donald Trump'ın başkan olması halinde vergi indirimleri ekonomik büyümeyi kısa vadede destekleyebilir; ancak bu durum, yüksek enflasyon ve göç politikalarındaki sıkılaşma nedeniyle Fed'in faiz indirim döngüsünü sonlandırmak zorunda kalmasına yol açabilir.
Trump Zaferi Halinde Enflasyonda Hızlanma Bekleniyor
Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey de Fed’in kasım, aralık ve ocak aylarında üç ardışık toplantıda 25 baz puanlık faiz indirimi yapabileceğini belirtti. Marey, "Ocak ayının ötesinde Fed tahminlerimiz başkanlık seçimlerinin sonucuna bağlı." ifadelerini kullanarak, Trump'ın başkan olması durumunda küresel bir tarife uygulamasıyla birlikte enflasyonun hızlanabileceğine dikkat çekti. Bu durumun ise Fed'in faiz indirim döngüsünü duraklatmasına neden olabileceğini dile getirdi.
Kamala Harris’in başkanlığı durumunda ise küresel tarifelerin uygulanmayacağı ve enflasyonun daha yavaş seyretmesinin muhtemel olduğu öngörüsünde bulunan Marey, bu durumun Fed'in faiz indirim döngüsüne devam etmesi için uygun bir zemin oluşturabileceğini söyledi.
Powell'ın Açıklamaları Piyasalarda Belirleyici Olacak
ING Uluslararası Başekonomisti James Knightley ise, Fed’in başkanlık seçim sonuçlarından bağımsız olarak kasım toplantısında 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapmasını beklediğini ifade etti. Knightley, enflasyon baskısının azaldığını ve Fed'in iş gücü piyasasına daha fazla odaklandığını belirterek, seçim sonuçlarına bakmaksızın Banka'nın faiz oranlarını nötr seviyeye indirmeyi sürdürebileceğini dile getirdi.
Knightley ayrıca, Fed Başkanı Jerome Powell’ın seçimlerin ardından ABD ekonomisi üzerindeki öngörüleri hakkında yapacağı açıklamaların da büyük önem taşıdığını vurguladı. "Piyasalar, hisse senetleri, dolar ve tahvil faizlerindeki son haftalardaki artışla birlikte Trump’ın zaferine giderek daha fazla güveniyor gibi görünüyor. Trump kazanırsa bu eğilimler devam edebilir." değerlendirmesinde bulundu.
Trump ve Harris Başkanlıkları Altında Olası Senaryolar
Knightley, Fed’in 2024 yılı boyunca toplamda 100 baz puanlık bir faiz indirimi yapabileceğini söyledi. Knightley, Trump’ın başkanlığında daha düşük vergi politikalarının iş dünyasında güven ve harcamaları artırabileceğini savunurken, ancak uzun vadede ek tarifeler, sıkı göç politikaları ve artan borçlanma maliyetlerinin ekonomi üzerinde baskı yaratabileceğini belirtti.
Knightley, Trump'ın başkanlığı durumunda faiz oranının yaz aylarına kadar yüzde 3,5'e kadar düşebileceğini öngörürken, Kamala Harris'in başkan olması durumunda Fed'in faiz indirimlerini sürdürerek 2025'in ikinci yarısında yüzde 3 seviyesine çekebileceğini dile getirdi.
Ekonomik Belirsizliklerin Piyasalara Etkisi
Uzmanlar, Fed’in faiz indirimi kararlarının dalgalı piyasalarda hisse senetleri, dolar ve tahvil faizleri üzerinde etkili olacağını belirtiyor. Ekonomistler, Powell’ın yapacağı yorumların yatırımcılar için önemli bir rehber olacağını ifade ediyor.
ABD Merkez Bankası’nın seçim sonuçlarıyla şekillenecek faiz politikalarının, piyasalardaki dalgalanmalar ve ekonomik beklentiler üzerindeki etkileri ilerleyen günlerde daha da belirgin hale gelecek gibi görünüyor.