Türkiye ekonomisinde tarihi bir dönüm noktası kaydedildi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ağustos ayında 5,5 milyar dolarlık cari işlemler fazlası elde edildiğini duyurarak, bunun Cumhuriyet tarihinin en yüksek aylık cari fazlası olduğunu açıkladı. Bakan Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, 2025’in ekonomik performansına ilişkin önemli mesajlar verdi. Bolat, yıllıklandırılmış cari işlemler açığının ağustos sonunda 18,3 milyar dolara kadar gerilediğini, bu iyileşmenin dış finansman ihtiyacını azalttığını vurguladı. “Tarihin en yüksek aylık cari işlemler fazlası 5,5 milyar dolar ile ağustos ayında başarıldı. 2025’in ilk 8 ayında cari açık 15,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Eylül ayında da yaklaşık 1 milyar dolar civarında fazla bekliyoruz. Cari açığın milli gelire oranı yüzde 1,4 seviyesinde; bu, oldukça makul ve sürdürülebilir bir düzeydir.” Bolat, Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri doğrultusunda 2025 yılı sonunda cari açığın 22,6 milyar dolar olarak gerçekleşmesinin beklendiğini söyledi.
İhracatta hedefler aşıldı
Bakan Bolat, Türkiye’nin ihracat performansının güçlü seyrini sürdürdüğünü belirterek, mal ve hizmet ihracatının yıllıklandırılmış bazda 389 milyar dolara ulaştığını bildirdi. “Yıllıklandırılmış mal ve hizmet ihracat toplamı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,8 oranında arttı. Yıl başında hedeflediğimiz 390 milyar dolarlık toplam ihracat hedefine ağustos ayında fiilen ulaşmış olduk.” Bolat ayrıca, hizmet ihracatının 119,9 milyar dolara çıktığını, bu kalemde seyahat gelirlerinin 58,1 milyar dolar ve taşımacılık gelirlerinin 41,5 milyar dolar olarak gerçekleştiğini kaydetti.
“Türkiye ekonomisi dayanıklılığını kanıtladı”
Ekonomistlere göre, ağustos ayındaki tarihi fazla, Türkiye ekonomisinin dış denge açısından önemli bir toparlanma sürecine girdiğini gösteriyor. Uzmanlar, güçlü ihracat ve turizm gelirlerinin yanı sıra enerji ithalatındaki gerilemenin de cari fazla üzerinde belirleyici olduğuna dikkat çekiyor. Bakan Bolat da açıklamasını şu ifadelerle tamamladı: “Azalan dış finansman ihtiyacı, artan ihracat performansı ve güçlü hizmet gelirleriyle birlikte Türkiye ekonomisi, 2025 yılında da makroekonomik istikrarını koruyarak büyümesini sürdürecektir.”