Türkiye ekonomisinde şirketlerin finansal sıkıntıları derinleşiyor. Bankalara olan batık kredi tutarı 519 milyar lirayı aşarken, konkordato başvurularında da son yılların en yüksek artışı kaydedildi. 2025’in ilk 10 ayında konkordato geçici mühlet alan firma sayısı yüzde 72 artarak 2 bin 326’ya ulaştı. Günlük ortalama 8 şirketin konkordato sürecine girdiği bildiriliyor. Türkiye’de kredi piyasasında risk seviyesi hızla yükseliyor. BDDK verilerine göre 24 Ekim 2025 haftası itibarıyla batık kredilerin toplam tutarı 519 milyar TL’yi geçti. Ekonomik yavaşlama, yüksek faiz oranları ve finansmana erişimdeki zorluklar; özellikle KOBİ’ler, inşaat, perakende ve gıda sektörleri üzerinde ağır baskı oluşturuyor. Uzmanlar, işletmelerin yüksek borçlanma maliyetleri ve azalan nakit akışı nedeniyle kredi geri ödemelerinde zorlandığını, bu nedenle bankacılık sisteminde yapılandırma taleplerinin arttığını vurguluyor.
Konkordato Başvurularında Yüzde 72 Artış
Bu yılın ilk 10 ayında konkordato geçici mühlet kararı verilen firma sayısı geçen yıla göre yüzde 72 artarak 2 bin 326’ya çıktı. 2024 yılında toplam 1.723 dosya için geçici mühlet kararı verilmişti. Böylece 2025’in sadece 10 ayında geçen yılın toplam rakamı aşıldı. Ortalama 8 firma her gün konkordato sürecine giriyor. 2018’den bu yana toplam 8 bin 613 dosya konkordato sürecine dahil edildi. Ayrıca 2025’in ilk 10 ayında 1.351 şirket kesin mühlet kararı alırken, 1.061 talep ise reddedildi.
İflaslar ve Kapanan İşletmelerde Artış
Ekonomik sıkışıklık yalnızca konkordato dosyalarıyla sınırlı değil. 2025’in ilk 10 ayında 196 şirket için iflas kararı verildi. 2018’den bu yana iflas eden firma sayısı 803’e yükseldi. Ayrıca küçük esnaf da krizden ağır etkilendi: Bu yılın ilk 9 ayında 83 bin 302 esnaf faaliyetini sonlandırdı. 2024’ün aynı döneminde 31 bin 453 olan kapanan işletme sayısı ise 32 bin 779’a çıktı. Geçici mühlet başlangıcından iflas kararına kadar geçen süre 2025’te ortalama 390 güne geriledi. Bu, şirketlerin mali yeniden yapılanma süreçlerinin hızlandığını ancak aynı zamanda ekonomik dayanıklılığın azaldığını gösteriyor. Konkordato için ret karar süresi de 436 gün olarak kaydedildi.
Ekonomik Görünüm: Daralma Sinyalleri
Ekonomistler, konkordato ve iflas verilerindeki yükselişin piyasalardaki finansman darboğazını açıkça gösterdiğini belirtiyor. Sermaye yetersizliği, yüksek faiz ortamı ve zayıf iç talep nedeniyle birçok şirketin nakit döngüsünü sürdüremediği ifade ediliyor. KOBİ’lerin finansal direnç kapasitesinin zayıflaması, istihdam üzerinde de baskı yaratıyor. Uzmanlar, kredi yapılandırmalarının artırılması ve reel sektörün likiditeye erişiminin kolaylaştırılması gerektiği görüşünde birleşiyor. 2025 verileri, Türkiye’de işletmelerin yüksek enflasyon, daralan talep ve yüksek finansman maliyetleri karşısında kırılgan bir döneme girdiğini ortaya koyuyor. Konkordato ve batık kredi artışı, sadece şirket bilançolarını değil, bankacılık sektörünün risk yönetimini de yeniden şekillendirecek düzeye ulaştı.
