Konya merkezli Elopar Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sandal, iş dünyasında nadir rastlanan bir çalışan bağlılığı örneğine imza attı. Çocukluk hayalini gerçeğe dönüştüren Sandal, bugüne kadar çalışanlarının yüzde 60-70’ini ev sahibi yaptı.
Zorluklarla Başlayan Bir Hayat
1960’lı yıllarda Konya Ereğli’de dünyaya gelen Mehmet Sandal’ın çocukluğu maddi zorluklarla geçti. Babası ilkokul öğretmeni, annesi ev hanımı olan Sandal, kışın penceresi hasır yastıklarla kapatılan kerpiç bir evde büyüdü. Henüz çocuk yaşlarda trende su, gazoz ve sakız satarak çalışma hayatına atıldı. Makine mühendisi olma hayaliyle yola çıkan Sandal, çeşitli işlerde çalıştıktan sonra üretime yöneldi. Bir arkadaşıyla aldığı pres makinesi, ileride büyük bir sanayi grubuna dönüşecek serüvenin başlangıcı oldu. 1989’da otomotiv sektöründe kablo donanımı üretimine adım atan Sandal, kaliteye odaklı üretim anlayışıyla kısa sürede global markaların tedarikçisi haline geldi. Elopar Grubu, bugün 10’u yurtdışında olmak üzere çok sayıda fabrikada üretim yapıyor. Bulgaristan, Romanya, Fas ve Tunus’taki tesislerinin yanı sıra Mercedes, Ford, BMW ve Volvo gibi dev markalara parça üretiyor. Şirketin üretiminin yüzde 80’i ihraç ediliyor.
“Başarı, Paradan Önce İşini Doğru Yapmaktır”
Mehmet Sandal, “Hiçbir işe ‘ne kadar para kazanırım’ diye girmedim. Önce işimi adam gibi yaparım, para zaten gelir” diyerek iş felsefesini özetliyor. Bu anlayış, hem işin kalitesini hem de müşteri memnuniyetini ön plana çıkaran bir büyüme modelinin temelini oluşturuyor. Sandal, en büyük hayallerinden birinin tüm çalışanlarını ev sahibi yapmak olduğunu belirterek, “Bugün itibarıyla çalışanlarımızın yüzde 60-70’ini ev sahibi yaptık. Çocuklarına burs veririz, gelecekleri benim için her şeyden önemli” dedi. Ayrıca gösterişten uzak yaşam tarzıyla da dikkat çeken Sandal, 14 yıldır Skoda kullandığını ve lüks araçlara ilgi duymadığını söylüyor.
“En Büyük Pay Çalışanların”
Şirketin resmi internet sitesinde de çalışanlarına teşekkür eden Sandal, “Elopar’ın geldiği noktada en büyük pay, gece gündüz demeden çalışan arkadaşlarımızın. Onlara minnettarım” ifadelerini kullanıyor. Mehmet Sandal’ın bu yaklaşımı, Türkiye’de son yıllarda örnekleri azalan “çalışanı merkeze alan patron” profilini yeniden gündeme taşıyor.
