Ege Bölgesi’nde bu yıl meyve üreticileri belki de son 50 yılın en zorlu sezonunu yaşıyor. Özellikle Aydın ve İzmir yaylalarında etkili olan iklim dengesizliği, kiraz ve erik üretimini neredeyse durma noktasına getirdi. Mart ayında yaşanan anormal sıcaklıkların ardından gelen ani soğuk hava, meyve ağaçlarının çiçeklerini dökmesine neden oldu. Nisan ayında yaşanan don olayları ise kalan umutları da söndürdü.
Geçtiğimiz yıl dalında kalan, satılamayan ürünler bu yıl altın kadar değerli hale geldi. Erik ve kirazın kilogram fiyatı geçen yıla göre 20 kat arttı. Bunun üzerine üreticiler, elde kalan az sayıdaki meyveyi korumak için bahçelerinde adeta seferberlik başlattı. Ağaçlar yeşil filelerle sarıldı, ürünler kuşlardan, doludan ve güneş yanığından korunmaya çalışıldı. Aydınlı üretici Halil Demir, “Geçen sene toplayıp satmak zahmete değmiyordu. Bu yıl tek bir erik bile kıymetli. Eskiden tonla sattığımız ürünü şimdi gramla tartıyoruz” diyerek bölgedeki tabloyu özetledi.
Ege’nin yüksek kesimlerinde yaşayan birçok çiftçi, ürünleri hırsızlığa karşı da koruma altına aldı. Yaylalarda gözlem yapan üreticiler, ağaçları gündüzleri nöbetleşe kontrol ederken, bazı yerlerde gece bekçiliği bile yapılmaya başlandı. Tarım uzmanları ise iklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki etkisinin giderek arttığına dikkat çekerek, özellikle ilkbahar aylarındaki hava dalgalanmalarının meyve veriminde büyük kayıplara yol açtığını vurguluyor.
Ege’nin meyve bahçelerinde bu yıl yaşanan kıtlık, sadece üretimi değil, fiyatları ve tüketici alışkanlıklarını da etkiliyor. Çiftçiler ise elde kalan az miktardaki ürünü korumak için adeta doğal bir güvenlik sistemi kurmuş durumda. Bu tablo, iklim krizinin tarım üzerindeki etkilerinin artık daha somut ve sert bir şekilde hissedildiğinin açık bir göstergesi.
