Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), bazı basın ve sosyal medya mecralarında gündeme gelen “Kamuda lüks araç kullanımı arttı, Türkiye’nin makam araçları sayısı 130 bine dayandı” yönündeki iddiaları yalanladı. DMM’nin yaptığı açıklamada, bu haberlerin gerçeği yansıtmadığı ve tamamen dezenformasyon niteliği taşıdığı vurgulandı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı Verileri Açıklandı
DMM, sosyal medya hesabından yaptığı bilgilendirmede, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin kullanımında toplam 119 bin 752 taşıt bulunduğunu açıkladı. Bu araçların büyük çoğunluğunun kamu hizmetlerinin etkin, kesintisiz ve vatandaş odaklı biçimde yürütülmesi amacıyla kullanılan hizmet araçları olduğu kaydedildi.
Açıklamaya göre araçların hizmetlere göre dağılımı şöyle:
- 74 bin 759 araç (yüzde 62,42): Savunma ve güvenlik hizmetlerinde,
- 10 bin 225 araç (yüzde 8,53): Sağlık hizmetlerinde,
- 7 bin 186 araç (yüzde 6): Tarım ve ormancılık faaliyetlerinde,
- 7 bin 519 araç (yüzde 5,97): Eğitim hizmetlerinde,
- 4 bin 882 araç (yüzde 4,07): Adalet hizmetlerinde,
- 15 bin 181 araç (yüzde 12,67): Diğer kamu hizmetlerinde.
Makam Araçlarının Oranı yüzde 1,67
DMM, makam aracı olarak tahsis edilen taşıtların toplam kamu araç sayısının yalnızca yüzde 1,67’sine denk geldiğini belirtti. Bu araçların ise yalnızca vali, kaymakam, genel müdür ve dengi/üstü yöneticilere tahsis edildiği ifade edildi. Dolayısıyla, “Türkiye’de 130 bin makam aracı var” iddiasının mevcut resmi verilerle çeliştiği, hatta Türkiye’deki toplam kamu araç sayısının bile bu iddiada geçen rakamın altında olduğu vurgulandı.
Manipülatif Haberler Uyarısı
DMM açıklamasında, kamuoyuna resmi ve şeffaf biçimde paylaşılan verilere itibar etmesi, manipülasyon amacı taşıyan ve doğruluk payı olmayan iddialara karşı dikkatli olunması çağrısında bulunuldu. Bu açıklama, son dönemde kamu harcamaları ve araç kullanımı üzerinden dolaşıma sokulan yanlış bilgilerin önüne geçmek ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yapıldı. Bu veriler ışığında DMM, dezenformasyona karşı mücadelesini sürdüreceğini ve kamuoyunun doğru bilgiye erişmesi için resmi kurumların düzenli olarak paylaştığı verilerin dikkate alınması gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
