Küresel piyasalarda ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın açıklamaları sonrası oluşan "yumuşak iniş" beklentileri risk iştahını artırırken, Avrupa'da süregelen resesyon korkuları piyasalarda belirsizliği artırıyor. ABD ekonomisinin bu süreçten büyüme ve enflasyon arasında denge sağlayarak çıkıp çıkamayacağı sorgulanırken, Avrupa tarafında resesyon endişeleri daha belirgin bir hale geliyor.
Powell’ın yaptığı konuşmada, ABD ekonomisinin beklenenden daha sağlam bir yapıya sahip olduğunu ve bu gücü koruma yönündeki kararlılıklarını vurguladı. Powell, politika duruşunun zaman içinde daha nötr bir hale geleceğini ifade ederken, Fed’in faiz oranlarını hızla indirme konusunda aceleci davranmayacağını belirtti. ABD iş gücü piyasasında soğuma ihtiyacının şimdilik bulunmadığını söyleyen Powell, bu yıl iki faiz indiriminin daha gündemde olduğunu kaydetti.
Fed Yetkilileri Faiz İndirimi Sinyalleri Veriyor
Fed yetkililerinin farklı yorumları da dikkat çekerken, Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, iş gücü piyasasında zayıflama olursa daha agresif bir faiz indirimine açık olduğunu belirtti. Bostic, enflasyonun düşüşü devam ederse faiz indirimi konusunda daha sabırlı olunabileceğini, ancak iş gücü piyasasındaki zayıflamanın aciliyet gerektirebileceğini söyledi. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ise ekonominin normalleşme sürecine girmesiyle faizlerin indirilmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
Piyasaların fiyatlamaları, yıl sonuna kadar Fed'in 75 baz puanlık faiz indirimi yapacağı beklentisini korurken, kasım ayında yüzde 61 olasılıkla 25 baz puanlık bir indirim bekleniyor. ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,79 seviyesinde seyrediyor.
Avrupa’da Resesyon Korkuları Büyüyor
Avrupa cephesinde ise ekonomik veriler resesyon risklerini ön plana çıkarıyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, enflasyonun hedefe doğru ilerlediğini vurgularken, faiz oranlarının politika gereği yeterince kısıtlayıcı tutulmaya devam edeceğini belirtti. Avrupa’da en büyük ekonomi olan Almanya’da enflasyon yüzde 1,6'ya düşerken, bu oran ECB’nin hedefinin oldukça altında kaldı. İngiltere ekonomisi ise yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 0,5 büyüme kaydetti.
Kurumsal tarafta, Almanya merkezli Volkswagen Grubu, kar tahminlerini düşürdü ve borsadaki hisseleri değer kaybı yaşadı. Şirket hisseleri bu yıl yüzde 15 değer kaybederken, piyasa değeri 52 milyar avroya geriledi. Aynı şekilde İngiltere merkezli Aston Martin’in de satış ve kar beklentilerindeki revizyon sonrası hisseleri yüzde 25 değer kaybetti.
Asya Piyasalarında Karışık Görünüm
Asya piyasalarında ise Çin, Hong Kong ve Güney Kore tatil nedeniyle kapalı kalırken, Japonya'da piyasalarda pozitif bir hava hakim. Japonya’da işsizlik oranı yüzde 2,5 ile beklentilerin altında gelirken, Nikkei 225 endeksi yüzde 1,9 yükseldi. Japonya'da yeni başbakanın belirlenmesi ve erken seçim beklentileri piyasaların yönünü pozitif etkiledi.
Borsa İstanbul’da Satış Baskısı Sürüyor
Yurtiçinde ise Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi, dün yüzde 1,14 değer kaybıyla 9.665,78 puandan kapanış yaptı. Dolar/TL kuru ise yüzde 0,1 artışla 34,19 seviyesinden işlem gördü. Analistler, BIST 100 endeksi için 9.600 ve 9.500 seviyelerini destek, 9.900 ve 10.000 seviyelerini ise direnç olarak takip ediyor.
Bugün piyasalar, ABD’de açıklanacak olan JOLTS iş ilanları verisi ile Avro Bölgesi enflasyon verisine odaklanmış durumda. Bu veriler, küresel piyasalarda yatırımcıların kararlarını şekillendirecek önemli göstergeler olarak öne çıkıyor.
