IMF: Asgari Ücret Artışında Enflasyon Riski Göz Ardı Edilmemeli
IMF, Türkiye'deki asgari ücret artışının geçen yılki gibi yüksek oranlarda yapılmaması gerektiğini vurguladı. IMF Türkiye misyonu başkanı Jim Walsh, enflasyonun artışını tetikleyecek bir karar yerine, en yoksul kesimlere yönelik sosyal yardımların artırılması gerektiğini belirtti.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye misyonu başkanı Jim Walsh, Türkiye’nin 1 Ocak’ta yapacağı asgari ücret artışının, geçen yıl olduğu gibi enflasyonun ciddi bir şekilde yükselmesine yol açmaması gerektiğini belirtti. Walsh, Türkiye’nin en yoksul kesimlerine odaklanarak, asgari ücrette ölçülü bir artışla birlikte sosyal yardımları artırmasını tavsiye etti.
Enflasyon Riski Uyarısı
Washington’da düzenlenen IMF-Dünya Bankası yıllık toplantısında Reuters’a konuşan Walsh, Türkiye’de asgari ücretin geçen yılki gibi yüksek oranlarda artırılmasının enflasyon beklentilerini olumsuz etkileyebileceğini söyledi. Walsh, "Bu yüksek artışın bu yıl olmamasını umuyoruz, çünkü enflasyonun yüksek olduğu birçok ülkeden edindiğimiz deneyimlere göre, asgari ücretin bu oranda artırılması, enflasyon beklentileri için büyük bir çıpa oluşturuyor" dedi. Ayrıca, yetkililerin bu konuda dengeli bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini de vurguladı.
IMF yetkilisi, Türkiye’nin düşük gelirli çalışanların gelirlerini artırmak için doğrudan nakit transferleri gibi sosyal programlara yönelmesi gerektiğini belirtti. Walsh, bu tür desteklerin enflasyonu artırmadan ekonomik dengeyi sağlamada önemli bir rol oynayabileceğine dikkat çekti.
Faiz Politikası ve TCMB'nin Rolü
Walsh, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkı para politikası uygulamalarına devam etmesinin önemine de değindi. TCMB'nin faiz oranlarını sabit tutarak enflasyonun düşüş trendine girdiği netleşene kadar beklemesi gerektiğini belirten Walsh, "Merkez Bankası sıkılaştırma yanlısı bir tutum izledi ve enflasyonun düşüş trendine girdiğini görene kadar faizleri sabit tutacağını dile getirdi" şeklinde konuştu.
Ancak, piyasalarda TCMB’nin ne zaman faiz indirimine başlayacağına dair farklı beklentilerin olduğunu belirten IMF yetkilisi, "Enflasyon aylık bazda yüzde 2,5 seviyesinde seyrederken, faiz indiriminden bahsetmek için muhtemelen erken" ifadesini kullandı.
Enerji Şoklarına Karşı Savunmasızlık ve Yenilenebilir Enerji Vurgusu
Walsh, Türkiye’nin yüksek enerji ithalatına olan bağımlılığının enflasyon üzerindeki etkisine de dikkat çekti. Ülkenin, enerji fiyatlarındaki olası şoklara karşı savunmasız olduğunu belirten Walsh, Türkiye’nin bu sorunu yenilenebilir enerji yatırımlarını artırarak aşabileceğini söyledi. Özellikle enerji ithalatı kaynaklı risklerin azaltılması, Türkiye’nin dış ticaret dengesini iyileştirme açısından da kritik bir öneme sahip.
Walsh’ın açıklamaları, Türkiye ekonomisinin iç ve dış dinamikler tarafından baskı altında olduğunu, bu nedenle makroekonomik politikaların titizlikle yönetilmesi gerektiğini gösteriyor. Özellikle enflasyon ve gelir dağılımı gibi konularda yapılacak dengeleyici adımlar, 2024 yılına yönelik ekonomik beklentilerin şekillenmesinde büyük rol oynayacak.
