Dolar endeksi, ABD Başkanı Donald Trump'ın yeniden seçilmesi ve Fed'in faiz politikalarına ilişkin belirsizliklerle 2 yılın en yüksek seviyesi olan 108,1'i test etmeye devam ediyor.
Dolar endeksi, küresel piyasalarda dikkat çekici bir yükselişle 2 yılın en yüksek seviyesi olan 108,1'i test etmeye devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın ekonomi ve ticaret politikaları ile ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz politikalarına ilişkin beklentiler, doların değer kazanmasında etkili oluyor.
Trump'ın Politikaları ve Fed'in Kararları Etkili
Trump’ın yeniden başkan seçilmesinin ardından, faiz oranlarının beklenenden daha yüksek seviyelerde kalacağı ve Fed'in faiz indirimlerini yavaşlatacağı beklentileri güç kazandı. Trump yönetiminin öngördüğü vergi indirimleri, göç politikaları ve ithalata yönelik gümrük vergileri gibi adımların ABD’de enflasyonu artırabileceği belirtiliyor. Bu da Fed’in para politikasında daha temkinli davranmasına yol açıyor.
Analistler, Trump yönetiminin uygulamayı planladığı yaptırımların dolardaki yükselişi destekleyen unsurlar arasında yer aldığını ifade etti. Trump'ın BRICS ülkelerini dolardan uzaklaşmamaya zorlayan politikaları ve bu ülkeleri yüzde 100 tarifelerle tehdit etmesi, piyasalarda gerilimi artırarak dolara olan talebi yukarı çekti.
Dolar Endeksi Nedir ve Neden Önemlidir?
Dolar endeksi, ABD'nin başlıca ticaret ortaklarının para birimlerine karşı doların değerini ölçüyor. Endeks, doların güçlenmesiyle yükselirken, zayıflamasıyla düşüyor. 2022 yılında küresel çapta yüksek faiz ortamı, Çin'deki salgın ve Avrupa'daki savaş gibi gelişmelerle 114,8 seviyesine kadar çıkan endeks, Aralık 2022'den itibaren gerileyerek 100 seviyesinin altını görmüştü.
Fed'in şahin politikalarının etkisiyle 2023 Temmuz ayında 99,6 seviyesine kadar düşen dolar endeksi, yılın ilerleyen dönemlerinde tekrar toparlandı ve 105 seviyesinin üzerine çıktı. Son olarak, 108,1 seviyesini test eden endeks, güçlü ABD ekonomisi ve jeopolitik risklerin etkisiyle yukarı yönlü hareketine devam ediyor.
Fed ve Enflasyon Verileri Ne Diyor?
ABD'de Kasım ayında açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri, aylık bazda yüzde 0,3 ve yıllık bazda yüzde 2,7 artışla beklentilere paralel gerçekleşti. Çekirdek TÜFE de aylık yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 3,3 oranında arttı. Analistler, bu durumun Fed'in faiz indirimlerine yeşil ışık yaktığını ancak fiyat baskılarının sürdüğünü belirtti. Bankanın 2025 yılında daha temkinli bir faiz politikası izlemesi bekleniyor.
Fed Başkanı Jerome Powell, faiz indirimlerinde acele edilmeyeceğine işaret ederek, ekonominin hâlâ sıkı bir para politikasını gerektirdiğini ifade etti. Powell’ın açıklamaları, Trump’ın ekonomik politikalarıyla Fed’in para politikası arasında olası uyumsuzlukların piyasalarda belirsizlik yaratabileceğini gösteriyor.
Jeopolitik Gerilimler ve Güçlü Dolar
ABD ekonomisinin yüksek büyüme hızı ve faiz oranlarının diğer ülkelerden daha yüksek olması, doları küresel piyasalarda güvenli liman hâline getiriyor. Berenberg Başekonomisti Holger Schmieding, jeopolitik gerilimlerin dolara talebi artırdığını ve dolar borcu yüksek olan ülkeler için bunun sorun teşkil ettiğini vurguladı.
Bluebay Varlık Yönetimi Gelişen Piyasalar Stratejisti Timothy Ash, dolardaki yükselişi "Amerikan istisnacılığı" politikasına bağladı. Trump’ın bu politikayı daha da sertleştireceği beklentisi, ABD'yi kazanan, geri kalan dünyayı ise kaybeden pozisyonuna sokuyor.
Doların Geleceği Ne Olacak?
Dolar endeksindeki yükselişin, Fed’in faiz politikaları, Trump yönetiminin yaptırımları ve jeopolitik gelişmelerle şekilleneceği öngörülüyor. Yıl başından bu yana yüzde 5'in üzerinde değer kazanan dolar endeksi, 2024 yılında küresel piyasalardaki en önemli risk unsurlarından biri olmaya devam edecek.
Ekonomistlere göre, ABD’nin güçlü para politikası ve dolara olan talebin artması, küresel ekonomide yeni kırılganlıklar yaratabilir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin bu durumdan nasıl etkileneceği, ilerleyen süreçte netleşecek.
