Almanya Ekonomisi Derin Krizde: 2024 ve 2025'te Büyüme Beklentileri Kötüleşiyor
Almanya, 2024 yılı için ekonomik büyüme tahminini eksi 0,2 olarak revize ederken, 2025 için de durgunluk bekliyor. Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK), ülkede yaşanan “kalıcı yapısal kriz” nedeniyle şirketlerin iş beklentilerinin kötüleştiğine dikkat çekiyor.
Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK), Almanya'nın 2024 yılı için ekonomik büyüme tahminini, ülkenin karşı karşıya olduğu “kalıcı yapısal kriz” nedeniyle sıfırdan eksi 0,2’ye düşürdü. Bu durum, ülkenin 2023'te yaşadığı yüzde 0,3'lük küçülmenin ardından daha da kötüleşen bir tabloyu işaret ediyor.
DIHK'nın son açıklamasına göre, Almanya'nın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYH) için 2023 yılına yönelik büyüme beklentisi eksiye dönerken, önümüzdeki yıl için de sıfır büyüme öngörülüyor. Yapılan ankette, Almanya'daki 25 bin şirketin yaklaşık yüzde 31'inin mevcut iş durumlarının daha da kötüleşeceğini beklediği belirtildi. Bu oran, bir önceki ankette yüzde 26 olarak kaydedilmişti.
Şirket yatırımlarının, Kovid-19 öncesi seviyelerin çok altında kalması, DIHK'nın endişelerini artırıyor. Anket sonuçlarına göre, şirketlerin üçte biri yatırımlarını azaltmayı planlarken, bu oranın sanayi sektöründe yüzde 40’a kadar yükseldiği görülüyor.
DIHK Genel Müdürü Martin Wansleben, Almanya'nın sadece bir ekonomik krizle değil, aynı zamanda kalıcı bir yapısal krizle de mücadele ettiğini vurguladı. Wansleben, Almanya'nın düşük yatırım, yüksek bürokrasi ve yüksek maliyetlerle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Alman ekonomisi sıkışmış durumda ve Avrupa'da geride kalıyor” dedi.
Wansleben, şirketlerin geleceğe dair endişelerinin arttığını ifade ederek, “2025 yılına ilişkin tahminlerimiz iyimser olmamıza olanak tanımıyor. Birçok şirket, işlerin daha da kötüleşeceğine dair endişeler taşıyor. Bu, gayrisafi yurtiçi hasılada reel büyümenin üst üste üçüncü yıl olmayacağı anlamına geliyor” dedi.
Almanya'nın ekonomik toparlanma umudunun azalması, yüksek enerji ve personel maliyetleri, aşırı bürokrasi, vergi yükü ve jeopolitik belirsizlikler gibi faktörlerle birleşince, ülkenin ekonomik itici güç rolünü kaybetme riski büyüyor. Wansleben, “Gerçek bir yapısal kriz yaşıyoruz” ifadesini kullandı.
İLGİLİ HABERLER