Alman Otomotiv Devi Sarsılıyor: Kriz Derinleşiyor

Almanya’nın ekonomik lokomotifi olarak görülen otomotiv sektörü, düşük talep, yüksek maliyetler ve Çin’in artan rekabetiyle derin bir kriz yaşıyor.
Alman ekonomisinin bel kemiği olarak görülen otomotiv sektörü, düşük talep, Çin'deki rekabet ve elektrikli araçlara geçişte yaşanan zorluklarla derin bir krizle karşı karşıya. Almanya'nın ihracat odaklı büyüme modelinin temel taşlarından biri olan otomotiv sektörü, yapısal, teknolojik ve jeopolitik zorlukların etkisiyle giderek kan kaybediyor. Çin’de satışların düşmesi, elektrikli araçlara yönelik düşük talep ve artan maliyetler sektörü baskı altında bırakırken, sektörün rekabet gücünü ve istihdam kapasitesini tehdit ediyor.

Volkswagen ve Mercedes Krizi Derinleştiriyor

Alman otomotiv üreticilerinin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, elektrikli araçlara geçişin yüksek maliyetleri. Çinli üreticiler BYD, Nio ve Geely'nin yanı sıra Tesla'nın elektrikli araçlardaki teknolojik üstünlüğü, Alman otomotiv devlerini zorluyor. Volkswagen’in fabrikalarını kapatma ve tarihi işten çıkarma kararları krizin büyüklüğünü gözler önüne sererken, Mercedes-Benz ve BMW gibi markalar da Çin pazarında ciddi satış kayıpları yaşıyor. Volkswagen'in 2024 üçüncü çeyreğinde net kârı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 64 azalarak 1,58 milyar avroya geriledi. Audi'nin faaliyet karı ise yüzde 91 düşüşle 106 milyon avroya indi. BMW, Çin'deki talep daralması nedeniyle yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 84 daha az kâr elde etti. Mercedes-Benz'in net kârı yüzde 53,8 azalarak 1,7 milyar avroya geriledi.

Elektrikli Araçlara Geçişte Geç Kalındı

Alman otomobil üreticileri, geleneksel içten yanmalı motorlara bağlı kalırken, elektrikli araç teknolojisine yeterince hızlı adapte olamamanın bedelini ödüyor. Elektrikli araç üretimi, daha az parça gerektirmesi nedeniyle tedarikçilerde ve istihdamda düşüşlere neden oluyor. Ulusal Otomobil Platformu'nun (NPM) raporuna göre, Almanya’da 2030 yılına kadar 410 bin kişinin işini kaybetmesi bekleniyor. Batarya teknolojilerindeki gecikme de Almanya’yı zorluyor. Elektrikli otomobil üretiminde kullanılan batarya hücrelerinin büyük bölümü Çin’den ithal ediliyor. Bu da hem üretim maliyetlerini artırıyor hem de sektörün Asya’ya bağımlılığını güçlendiriyor.

Yüksek Enerji Fiyatları ve Bürokrasi Engel Oluyor

Alman otomotiv sanayisinin yüksek enerji fiyatları, karmaşık bürokrasi ve vergi yükü gibi sorunlarla başa çıkmakta zorlandığı belirtiliyor. Avrupa'nın diğer büyük ekonomilerine kıyasla Almanya'nın rekabet gücünün azalması, yatırımcıları başka ülkelere yönlendiren önemli bir etken. Örneğin, Almanya'daki otomobil fabrikalarının kapasite kullanımı yüzde 66'ya kadar düşmüş durumda. Bu durum üretim maliyetlerini artırırken, düşük kârlı modellerin üretimini daha da zorlaştırıyor. Üreticiler ayrıca Tesla gibi şirketlerin otonom sürüş ve bilgi-eğlence sistemlerindeki yenilikleri yakalamakta zorlanıyor.

Çin ve ABD Etkisi

Alman otomotiv sektörü, en büyük pazarlardan biri olan Çin'deki yavaşlama ve ABD'nin olası korumacı politikaları nedeniyle büyük baskı altında. Çinli markalar, sübvanse edilen düşük maliyetli araçlarla hem kendi iç pazarında hem de Avrupa'da rekabeti kızıştırırken, Alman otomotiv üreticilerinin Çin’deki pazar payı hızla düşüyor. ABD'deki seçimler de sektörü tehdit ediyor. Donald Trump'ın yeniden başkan seçilmesi halinde Avrupa'dan gelen otomobillere yüksek gümrük vergileri getirme planı, sektörü daha da zora sokabilir. ABD, Alman otomobillerinin en büyük alıcısı ve bu pazara yönelik engeller, Volkswagen, BMW ve Mercedes gibi markaların kârlarını önemli ölçüde azaltabilir.

Otomotiv Krizi İstihdamı Tehdit Ediyor

Otomotiv sektöründeki gerileme, yalnızca üreticileri değil, tedarikçileri de olumsuz etkiliyor. Bosch, Schaeffler ve Continental gibi büyük tedarikçiler binlerce kişiyi işten çıkarma planlarını duyurdu. Almanya'daki otomotiv sektöründe 2023'e göre istihdam yüzde 0,8 düşerken, bu eğilimin devam edeceği öngörülüyor. Alman Otomobilciler Birliği'nin (VDA) tahminine göre, sektördeki istihdam kaybı 2035'e kadar 190 bin kişiyi bulabilir. Bu kaybın temel nedenleri arasında demografik değişimler ve sektördeki karbonsuzlaşma çalışmaları bulunuyor.

Ekonomik Sonuçlar

Almanya'nın GSYH'sinin yüzde 30’unu oluşturan sanayi sektörü, ekonomideki genel yavaşlamanın etkilerini de derinden hissediyor. Ülkenin büyüme modeli, düşük enerji maliyetlerine ve yüksek ihracata dayalı yapısıyla günümüzün korumacı ticaret politikalarına uyum sağlamakta zorlanıyor. Hükümet, 2024'te ekonominin yüzde 0,2 küçüleceğini tahmin ediyor. Bu gerçekleşirse Almanya, G7 ülkeleri arasında üst üste daralan tek ekonomi olacak. Alman otomotiv sektörü, düşük talep, artan maliyetler ve Çin ile rekabetin baskısıyla tarihinin en büyük dönüşümlerinden birine hazırlanıyor. Ancak, bu dönüşümün maliyeti ağır olabilir. Sektördeki kayıpların önüne geçmek için siyasi irade, vergi indirimleri ve bürokratik reformlar gibi adımların atılması gerekiyor. Alman otomotiv endüstrisi bir zamanlar ülkenin ekonomik başarısının sembolüydü. Ancak, dönüşüm sürecinde alınacak kararlar ve stratejiler, sektörün gelecekte de bu rolü sürdürüp sürdüremeyeceğini belirleyecek.
İLGİLİ HABERLER