Süt fiyatlarında üretici–market makası rekor kırdı: Yeni zam kapıda!

Şap ve “3 gün hastalığı” nedeniyle kesime giden hayvan sayısı üçe katlanırken, süt üretimi hızla düşüyor. TÜSEDAD Başkanı Müslüm Doğru, market raflarında fiyatların üreticinin dört katına çıktığını belirterek, “Kesimler arttı, süt arzı daralıyor; yeni zamlar kaçınılmaz” uyarısında bulundu

Süt ve et sektöründe dengeler bozuldu. Türkiye genelinde şap ve “3 gün hastalığı” nedeniyle kesime giden hayvan sayısı üçe katlanırken, bu durum hem üretimi hem fiyatları doğrudan etkiledi. Üretici artan maliyetler, düşük alım fiyatları ve sanayicinin “yem dayatması” altında ezilirken; uzmanlar, süt ve süt ürünlerinde yeni bir zam dalgasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyor.

Hastalıklar Et ve Süt Veriminde Büyük Kayıp Yarattı

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Müslüm Doğru, şap hastalığının ardından yayılmaya başlayan “3 gün hastalığı”nın sektörde ciddi bir verim kaybına yol açtığını söyledi. Doğru, “Normal şartlarda günde 100 hayvan kesime giderken, hastalık sonrası bu sayı 300’e kadar çıktı. Bazı bölgelerde kesimler beş katına yükseldi. Bu durum et fiyatlarını geçici olarak frenlese de süt üretimini kalıcı biçimde zayıflatıyor” dedi.

Süt Ürünlerinde Yeni Zam Dalgası Yolda

Üretim kapasitesindeki daralmanın, önümüzdeki haftalarda süt ve süt ürünlerinde yeni zamları tetiklemesi bekleniyor. Doğru, “Et fiyatlarındaki durgunluk geçici, ama süt tarafında arz azalıyor. Bu da market raflarında yeni artışları kaçınılmaz hale getirecek” ifadelerini kullandı. TÜSEDAD verilerine göre, üreticiden 11–15 lira arasında alınan çiğ süt, market raflarında 45 TL’nin üzerinde satılıyor. Müslüm Doğru, bu farkın “normal bir ticari kâr” seviyesini çoktan aştığını belirterek şöyle konuştu: “Üretici, maliyetine üretim yapıyor ama raflarda fiyatlar katlanıyor. Marketler yüzde 40’tan aşağı kâr koymadan satış yapıyor. Enflasyonu üreticiye baskı kurarak değil, perakende zincirlerindeki fiyat politikalarını denetleyerek kontrol etmek gerekiyor.”

Yem Dayatması Üreticiyi Köşeye Sıkıştırıyor

Doğru, bazı sanayicilerin üreticilere “Sütünü alırım ama benim yemimi de alacaksın” şeklinde şart koştuğunu belirterek bu uygulamayı “açık bir zorbalık” olarak niteledi. “Üreticiye ihtiyacı olmadığı halde yem satmaya zorluyorlar. Şikayetler üzerine soruşturma açıldı ama uygulama hâlâ devam ediyor.” Doğru’ya göre bu baskı ortamı, küçük üreticiyi sektörden uzaklaştırırken, büyük çiftliklerde de kapanma ve küçülme dalgası başlattı. “Trakya ve İç Anadolu’da birçok büyük çiftlik ya boş ya da üretimi ciddi ölçüde azalttı.
Her yıl büyüyen bir sektör, son dört yıldır geriliyor” dedi.

Sektör Geriye Gidiyor, Kriz Derinleşiyor

TÜSEDAD’a göre süt üretimi, hem hastalık kaynaklı kesimlerin artması hem de maliyet baskısı nedeniyle 2024’e göre belirgin bir düşüş eğiliminde. Süt üreticileri, artan girdi maliyetleri karşısında referans fiyatın altında satışa mecbur bırakıldıklarını vurgularken, uzmanlar bu tabloyu “sektörel sürdürülebilirliğe yönelik en ciddi tehdit” olarak değerlendiriyor. “Üretici sahadan çekilirse, birkaç ay sonra raflarda hem süt hem de peynir bulmakta zorlanırız.”

İLGİLİ HABERLER