Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), döviz ve altın rezervlerinde son haftalarda gözle görülür bir artış sergiliyor. 25 Temmuz 2025 itibarıyla TCMB’nin toplam brüt rezervleri 171 milyar 847,5 milyon dolara ulaşarak son beş haftadır kesintisiz yükselişini sürdürdü. Bu performans, Merkez Bankası’nın rezerv birikiminde kararlılıkla ilerlediğini gösteriyor.
Döviz rezervleri 3,3 milyar dolar arttı
TCMB tarafından yayımlanan haftalık para ve banka istatistiklerine göre, döviz rezervleri 25 Temmuz haftasında bir önceki haftaya göre 3 milyar 332 milyon dolar artışla 86 milyar 625 milyon dolara yükseldi. Bu, 21 Mart 2025 tarihinde kaydedilen 88 milyar 328 milyon dolarlık seviyeye oldukça yakın bir seviye olarak dikkat çekiyor.
Altın rezervlerinde sınırlı gerileme
Aynı dönemde altın rezervleri, hafif bir düşüş göstererek 85 milyar 266 milyon dolardan 85 milyar 222,5 milyon dolara indi. Bu küçük gerilemeye rağmen, toplam rezervlerdeki artış ivmesi korunmuş oldu.
Toplam rezervlerde beş haftalık pozitif tablo
Döviz ve altın rezervlerinin birleşimiyle oluşan toplam brüt rezervler, 25 Temmuz itibarıyla 171 milyar 847,5 milyon dolar seviyesine ulaştı. Bu tutar, bir önceki haftaya göre 3 milyar 278 milyon dolarlık artış anlamına geliyor. Böylece TCMB’nin toplam rezervleri, art arda beşinci haftasında da büyüme kaydederek rezerv birikimi açısından güçlü bir seyir izledi.
Net uluslararası rezervler de yükselişte
Net uluslararası rezervlerdeki toparlanma da dikkat çekiyor. Bir önceki hafta 62 milyar 799 milyon dolar olan net rezervler, 1 milyar 650,7 milyon dolarlık artışla 64 milyar 450 milyon dolara çıktı. Merkez Bankası’nın rezervlerinde gözlenen bu artış, dış finansal istikrarı güçlendirme ve piyasalarda güveni artırma açısından olumlu bir sinyal olarak değerlendiriliyor. Kur korumalı mevduat sisteminin daralması, döviz piyasasında normalleşme adımları ve dış ticaret dengesindeki toparlanma gibi makroekonomik etkenlerin bu iyileşmede etkili olduğu değerlendiriliyor. TCMB'nin rezerv biriktirme politikasının önümüzdeki haftalarda da devam etmesi bekleniyor. Ekonomistler, rezervlerdeki bu eğilimin sürdürülebilir olması halinde Türkiye’nin dış şoklara karşı kırılganlığının azalacağını ve kredi notu görünümünde pozitif etkiler yaratabileceğini belirtiyor.