Konkordato, ekonomik zorluk yaşayan şirketlerin veya bireylerin iflası önlemek ve mali yapısını yeniden düzenlemek amacıyla alacaklılarıyla yaptığı hukuki bir anlaşmadır. Borçlarını zamanında ödeyemeyen taraflar, konkordato talebiyle mahkemeye başvurarak, borçların yeniden yapılandırılması ve ödeme planının oluşturulması için yasal bir koruma talep ederler. Bu süreç, taraflara iflas etmeden önce finansal nefes alma ve toparlanma imkanı sunar.
Konkordatonun Amaçları ve İşleyişi
Konkordato, iflas riskini azaltmak ve şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesini sağlamak için geliştirilmiş bir mekanizmadır. Borçlu, mahkeme ve alacaklılarla anlaşarak, mevcut borçlarını belirli bir süre içinde ve mümkünse belirlenen indirimlerle ödeme şansı elde eder. Bu sayede işletme, iflasın getireceği ağır kayıplardan korunurken, çalışanların iş güvenliği ve ekonominin genel istikrarı da sağlanmış olur.
Konkordato Türleri
Türkiye’de konkordato iki ana başlıkta incelenir: geçici konkordato ve kesin konkordato.
- Geçici Konkordato: Mahkeme tarafından, borçluya mali durumunu toparlaması ve kesin konkordato talebini hazırlaması için verilen kısa süreli geçici koruma sürecidir. Bu süre boyunca alacaklıların tahsilat işlemleri durdurulur.
- Kesin Konkordato: Geçici sürecin ardından mahkeme tarafından onaylanan ve borçlu ile alacaklılar arasında bağlayıcı olan kesin yapılandırmadır. Bu dönemde borçlar ödeme planına göre yapılandırılır ve uygulamaya konulur.
Konkordatonun Ekonomiye Etkisi
Konkordato, ekonomik kriz dönemlerinde işletmelerin ayakta kalmasını destekleyerek istihdamın korunmasına katkı sağlar. Ayrıca, iflasların domino etkisiyle piyasada yaratacağı panik ve ekonomik daralmayı önler. Ancak, konkordato uygulamalarının artması, piyasalarda genel bir güven sorunu ve finansal risk algısını da güçlendirebilir. Bu nedenle, konkordato süreçlerinin şeffaf ve dengeli yürütülmesi kritik önem taşır.
Güncel Durum ve Örnekler
Son yıllarda Türkiye’de ekonomik dalgalanmalar ve finansal zorluklar nedeniyle konkordato ilan eden firma sayısında artış yaşandı. Tekstil, inşaat, mobilya gibi sektörler, yüksek borç yükü ve likidite sıkıntıları nedeniyle konkordato başvurularında öne çıkıyor. Bu firmalar, konkordato sayesinde iş süreçlerini yeniden yapılandırarak, piyasada kalıcı olmayı hedefliyorlar.
Konkordato, borç yükü altında ezilen işletmeler için hayati bir can simidi işlevi görürken, alacaklılar ve ekonomi genelinde dengelerin korunmasına hizmet eder. Ancak, bu mekanizmanın etkin çalışması için hukuki altyapının güçlü, denetimlerin sıkı ve tarafların sorumluluklarının net olması gerekir. Ekonomik istikrarın sağlanması adına konkordatonun doğru kullanımı, piyasalarda sürdürülebilir büyüme için kritik bir araçtır.
