Dünyanın en etkili merkez bankalarından biri olan ABD Merkez Bankası (Fed), Temmuz ayı faiz kararını 30 Temmuz 2025 Çarşamba günü açıklayacak. Küresel piyasaların yönünü belirleyen bu kritik toplantıda gözler, yalnızca faiz oranında değil, aynı zamanda Fed’in geleceğe dair vereceği mesajlarda olacak.
Piyasalar Temkinli, Beklentiler Dengede
2025 yılı boyunca ekonomik göstergelerde görülen dalgalı seyir, Fed’in Temmuz toplantısına yönelik beklentileri karmaşık hale getirdi. Piyasalarda genel beklenti, mevcut politika faizinin sabit tutulması yönünde şekillenmiş durumda. Ancak karar metni ve Fed Başkanı’nın yapacağı açıklamalar, eylül ayı ve sonrasına dair önemli ipuçları verecek. Fed'in politika faizi şu an yüzde 4,25 – 4,50 aralığında bulunuyor. Bu seviyenin Temmuz toplantısında korunması beklenirken, yılın son çeyreğinde olası bir faiz indirimi ihtimali masada duruyor. Ancak bu olasılığın güçlenebilmesi için enflasyonun daha belirgin bir şekilde gerilemesi gerekiyor.
Ekonomik Veriler Fed'in Önünde
Fed’in kararında belirleyici olacak üç temel gösterge bulunuyor:
- Enflasyon Verileri: ABD'de tüketici fiyatlarında beklenen yavaşlama henüz tam olarak sağlanmış değil. Gıda ve enerji dışı çekirdek enflasyon yüksek seyrini sürdürüyor.
- İstihdam Raporları: İş gücü piyasasındaki yumuşama, Fed’in faiz politikası açısından riskli bir alan. Son raporlarda işe alım hızında yavaşlama sinyalleri dikkat çekti.
- Tüketici Güveni ve Harcama Eğilimleri: Amerikan tüketicisinin harcamalarında durağanlaşma gözleniyor. Bu da büyüme görünümü açısından Fed’in denge politikasına ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Karar Metni Önemli Olacak
Faizlerde herhangi bir değişiklik yapılmasa bile, karar metni ve Fed Başkanı’nın düzenleyeceği basın toplantısı, piyasalara yön verecek. Özellikle “gerekirse adım atmaya hazırız” gibi yönlendirmeler, doların değerinden borsa endekslerine, kripto paralardan emtia fiyatlarına kadar geniş bir yelpazede etkili olacak.
Küresel Piyasalarda Nefesler Tutuldu
Fed’in alacağı karar yalnızca ABD için değil, Türkiye dâhil olmak üzere gelişmekte olan ekonomiler için de kritik önem taşıyor. Çünkü ABD’de faizlerin yüksek kalması, küresel sermayenin güvenli liman tercihini artırarak, gelişen ülkelerden para çıkışını hızlandırabiliyor. Bu da döviz kuru, enflasyon ve faiz politikaları üzerinde dolaylı baskı yaratıyor.
Gözler Temmuz Sonunda
30 Temmuz akşamı açıklanacak Fed faiz kararı, yılın geri kalan dönemine dair para politikası beklentilerini şekillendirecek. Faiz oranında değişiklik yapılması beklenmese de, merkez bankasının ekonomik projeksiyonları ve gelecek adımlara dair söylemleri, piyasa oyuncularının stratejilerini yeniden belirlemesine neden olabilir. Faiz kararı kadar, verilen mesajlar da önemli olacak.