Et fiyatlarını kontrol altına almak için 2010 yılında başlatılan ithalat uygulaması, aradan geçen 15 yılda Türkiye’yi dünyanın en büyük et ithalatçılarından biri haline getirdi. Tüm çabalara rağmen fiyatlar gerilemezken, 2025 yılı Ağustos ayında canlı hayvan ve kırmızı et ithalatı geçen yıla göre yüzde 99 arttı. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, Türkiye son 15 yılda 10,8 milyon baş canlı hayvan ve 460 bin ton kırmızı et ithal etti. Bu ithalatlara ödenen toplam tutar 13,2 milyar doları geçti. Yalnızca 2025’in ilk sekiz ayında 524 bin 945 baş büyük ve küçükbaş hayvan ithal edilirken, bu alanda 798,7 milyon dolar ödeme yapıldı. Aynı dönemde 43,8 bin ton kırmızı et ithalatına da 326 milyon dolar harcandı. Sonuç olarak, toplam ithalat 1,1 milyar doları aştı; buna karşın et fiyatlarında kayda değer bir düşüş yaşanmadı. Dana kıymanın kilosu 650 TL, dana but sote 940 TL, dana kuşbaşı ise 780 TL seviyelerinde.
“Türkiye, Dünya Et Fiyatlarını Yükselten Ülke Haline Geldi”
Tarım yazarı Gazi Kutlu, Türkiye’nin son dönemde et ithalatında agresif bir politika izlediğini vurguladı. Kutlu, “Geçen yılın ilk sekiz ayında 254 bin baş büyükbaş hayvan ithal edilmişti; bu yıl aynı dönemde rakam yüzde 99 artarak 505 bine çıktı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı döneminde her gün ortalama 2 binden fazla büyükbaş hayvan ithal edildi. Bu hız, mevcut bakanı Cumhuriyet tarihinin en fazla ithalat yapan tarım bakanı konumuna getirdi” dedi. Kutlu, ithalatın coğrafi dağılımına da dikkat çekti: “Bu yıl ithal edilen hayvanların yüzde 51’i Brezilya’dan, yüzde 47’si Uruguay’dan geldi. Et ithalatının yüzde 68’i ise Polonya kaynaklı. Üstelik ton başına fiyat, geçen yıla göre 1.071 dolar daha pahalı. Türkiye artık dünya et piyasasında fiyatları yükselten ülkelerden biri haline geldi.”
Ne Üretici Kazanıyor Ne Tüketici
Uzmanlara göre, artan ithalat ne vatandaşın sofrasına ucuz et getiriyor ne de yerli üreticiye sürdürülebilir bir kazanç sağlıyor. Yerli besiciler, yüksek girdi maliyetleri ve düşük alım fiyatları nedeniyle üretimden çekiliyor. Buna karşın, ithal et politikası kısa vadeli bir rahatlama sağlasa da yerli üretimi zayıflatıyor ve dışa bağımlılığı artırıyor. Kutlu bu tabloyu şöyle özetliyor: “Yerli üretici ayakta kalamıyor, vatandaş da et alamıyor. Bu kadar yoğun ithalata rağmen hayvan sayısı artmıyor. Türkiye’de hayvancılık artık bir çıkmaz sokakta. Bu politikalar sürdükçe, ne üretici nefes alabilir ne de fiyatlar düşer.”
Kalıcı Çözüm Yerli Üretimde
Sektör temsilcileri, et piyasasında kalıcı denge sağlanması için ithalat yerine üretim odaklı bir destek politikasına geçilmesi gerektiğini belirtiyor. Uzmanlara göre, hayvancılığın sürdürülebilir hale gelmesi için yem maliyetlerinin azaltılması, üreticiye doğrudan teşvik verilmesi ve küçük ölçekli çiftliklerin yeniden sisteme kazandırılması şart. Aksi takdirde, Türkiye’nin yıllardır süren “geçici çözüm ithalat döngüsünden” çıkması mümkün görünmüyor.