Altında yeni zirveler: Dünya Altın Konseyi'nden 'Boğa' senaryosu uyarısı

Dünya Altın Konseyi, 2025’in ilk yarısında yüzde 26 değer kazanan altın için yılın geri kalanı adına üç senaryolu bir yol haritası açıkladı. Zayıflayan dolar, jeopolitik riskler ve sabit kalan faizlerle güçlenen altının, stagflasyon olasılığına karşı yukarı yönlü; küresel toparlanma durumunda ise aşağı yönlü bir seyir izleyebileceği belirtiliyor

Dünya Altın Konseyi (WGC), 2025 yılına damgasını vuran altın piyasasıyla ilgili yayımladığı "Ara Dönem Görünüm Raporu"nda çarpıcı tespitlere yer verdi. Rapora göre, altın fiyatları yılın ilk yarısında yüzde 26 artarak yatırımcıların gözdesi haline gelirken, ikinci yarıya yönelik üç olası senaryo gündemde. Konsey, yatırımcılar için yılın geri kalanında kritik bir dönem başladığını vurguluyor.

Altın, 2025’in Yıldızı Oldu: 6 Ayda yüzde 26’lık Getiri

2025’in ilk altı ayında ons fiyatı 3.287 dolara ulaşan altın, ABD doları karşısında tüm zamanların en yüksek seviyelerine çıktı. Söz konusu dönemde 26 kez tarihi zirvesini yenileyen kıymetli metal, sadece değer kazanmakla kalmadı; aynı zamanda finansal piyasaların en güçlü güvenli limanı olmayı da sürdürdü. Dünya Altın Konseyi’ne göre, bu yükselişte üç ana unsur belirleyici rol oynadı: zayıflayan dolar, sabit seyreden faizler ve jeopolitik risklerin artışı. Günlük ortalama işlem hacmi 329 milyar doları bulurken, altın destekli borsa yatırım fonlarındaki toplam varlık değeri 383 milyar dolara ulaştı. Merkez bankalarının da agresif alımlarına devam etmesi, piyasalarda “güvenli liman” algısını daha da pekiştirdi.

İkinci Yarı İçin 3 Farklı Senaryo: Boğa mı, Ayı mı?

Raporda dikkat çeken en önemli bölüm, altının yılın geri kalanındaki seyrine ilişkin hazırlanan üç farklı senaryo oldu:

  • 1. Temel Senaryo (Nötr Görünüm): Küresel büyümenin potansiyelin altında kalmaya devam ettiği, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) yıl sonunda 50 baz puanlık faiz indirimi yaptığı bu senaryoda, altının yıl sonuna kadar yüzde 0 ila 5 arasında ek getiri sağlaması bekleniyor. Bu senaryo, mevcut makroekonomik koşulların devam edeceği varsayımına dayanıyor.
  • 2. Boğa Senaryosu (Pozitif Görünüm): Jeopolitik tansiyonun tırmandığı ve stagflasyon riskinin yeniden masaya geldiği durumda altının yükseliş ivmesini koruyacağı belirtiliyor. Bu durumda fiyatların yüzde 10 ila 15 arasında artabileceği öngörülüyor. Özellikle Orta Doğu, Ukrayna ve Güney Çin Denizi gibi jeopolitik gerilimlerin artması bu senaryoyu destekleyecek ana dinamikler olarak öne çıkıyor.
  • 3. Ayı Senaryosu (Negatif Görünüm): Risk iştahının yeniden artması, büyümenin toparlanması ve ABD tahvillerine dönüşün hız kazanması halinde altın fiyatlarının yüzde 12 ila 17 oranında düşebileceği ifade ediliyor. Ancak bu düşüşe rağmen, altının 3.000 dolar/ons bandında güçlü bir destek seviyesine sahip olduğu ve bu seviyeden yeniden alım baskısı oluşabileceği vurgulanıyor.

 

Fiyatlar Yüksek, Talep Dengeleniyor

Yükselen fiyatlar, özellikle tüketici tarafında talep baskısı yaratıyor. Takı ve fiziksel altın alımında frene basılırken, hurda arzı artış eğiliminde. Buna karşın yatırımcı ilgisi ve merkez bankalarının alım stratejileri, talep tarafındaki istikrarı koruyor. Raporda bu durum, “talepte yeniden dengeleme süreci” olarak tanımlanıyor.

Altın Stratejik Konumunu Koruyor

WGC raporunun sonunda yapılan değerlendirmede, altının kısa vadeli volatilitelere rağmen yatırım portföylerinde hem taktiksel hem de stratejik açıdan güçlü bir pozisyonda yer aldığına dikkat çekiliyor. Raporda şu ifadeler öne çıkıyor: “Altın fiyatları, yılın ikinci yarısında küresel riskler ve para politikasındaki belirsizliklerin gölgesinde yön arayacak. Ancak tüm senaryolarda altın, yatırımcılara değer koruma ve çeşitlendirme açısından benzersiz avantajlar sunmayı sürdürecek.”

Belirsizliğin Kazananı Altın mı Olacak?

2025’in ikinci yarısı altın için yalnızca fiyatların değil, yatırımcı algısının da şekilleneceği bir dönem olacak. Dünya Altın Konseyi’nin ortaya koyduğu senaryolar, piyasalardaki yön arayışına ışık tutarken, altının küresel ekonomik denklemdeki kritik rolünü bir kez daha teyit ediyor. Kısa vadede yön arayışı devam etse de, uzun vadede altının güvenli liman kimliğini koruyacağı görüşü güçlü şekilde öne çıkıyor.

İLGİLİ HABERLER